Danıştay 10. Dairesi 2016/3677 E. 2021/4 K.

10-10-2021

Özeti: Davacı tarafından konutunda, meydana gelen yağış nedeniyle idarelerin hizmet kusuru sonucu oluşan ve sigorta poliçesinin kapsamı dışında kalan maddi zarar tutarı olan maddi tazminat ile su baskını sonucu duyulan korku ve üzüntü nedeniyle manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmektedir. İlk Derece Mahkemesi dosyasında yapılan bilirkişi incelemesi neticesinde dava konusu binanın İSKİ tarafından onaylı bir atık su kanal projesi ve kanal ruhsatı olmadığı, ayrıca bölgede yağmur suyu kanalı olmasına rağmen bina yağmur suyu bağlantılarının bir kısmının İSKİ Atıksuların Kanalizasyona Deşarj Yönetmeliğine aykırı olacak şekilde atık su kanalına bağlandığı ve buna bağlı olarak atık su kanalının gereksiz yere şişmesine sebebiyet verildiği ve yine binaya suyun geri tepmesini engelleyecek tedbirlerin alınmadığı hususları yönünde görüş bildirildiği görülmektedir. İdare Mahkemesince, bilirkişi raporunun davanın taraflarına tebliğ edilerek rapora itiraz hakkı tanınmak suretiyle karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme sonucu verilen kararda hukuki isabet bulunmamakta olup tarafların temyiz istemlerinin kabulü gerekmektedir.

"İçtihat Metni"

İSTEMLERİN KONUSU: ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E: ..., K: ... sayılı kararının, taraflarca taraflarca aleyhlerine olan kısımlarının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:

Dava konusu istem: Davacı tarafından, İstanbul ili, Pendik ilçesi, Kaynarca Mahallesi, ... Sokak, No: ..., Daire: ... adresinde bulunan konutunda, 17/10/2013 tarihinde meydana gelen yağış nedeniyle davalı idarelerin hizmet kusuru sonucu oluşan ve sigorta poliçesinin kapsamı dışında kalan maddi zarar tutarı olan 47.714,00 TL maddi tazminat ile su baskını sonucu duyulan korku ve üzüntü nedeniyle 20.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmektedir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E: ..., K: ... sayılı kararıyla; dosyada mevcut Pendik Belediyesi Zabıta Müdürlüğünce düzenlenmiş 18/10/2013 tarihli rapor ve İSKİ Genel Müdürlüğünün ... tarih ve ... sayılı yazısında, 17/10/2013 tarihinde yağan yağışlardan dolayı Hatboyu Caddesi, ... Sokak kesişimindeki mevcut atıksu kanalının tıkandığı, ancak mevcut atıksu muayene bacası üzerine Marmaray Yüklenicisi tarafından seyyar tuvalet konulduğundan dolayı İSKİ tarafından müdahale edilemediği, bu nedenle ... Sokak, No: ... adresindeki binada 1, 2, 3 nolu dairelerin zarar gördüğünün belirtildiği, bu durumda, atıksu kanalının bakım, onarım yükümlülüğünün İSKİ'ye ait olduğu, kanalın sorunsuz bir şekilde çalışır vaziyette tutulmasının İSKİ'nin görevi olduğu, diğer davalı tarafından yürütülen Marmaray Hızlı Tren Projesi kapsamında yüklenici şirket tarafından atıksu kanalının üzerine seyyar tuvalet konulmasının, davalı bakanlık açısından hizmet kusuru oluşturmasına karşılık, İSKİ'nin sorumluluğunu ortadan kaldırmadığı, dolayısıyla her iki davalı idarenin de hizmet kusuruyla zararın oluşumunda sorumlu olduğu, olayda, ekspertiz raporunu düzenleyen şirketin bağımsız bir şirket olması, olay tarihinden itibaren belirli bir sürenin geçmiş olması ve söz konusu zararın yapılan ödeme sonrasında giderilmesi nedeniyle keşif halinde dahi sağlıklı bir tespit yapılmasının mümkün olmadığı, bu nedenle dosyada mevcut bilgi ve belgeler ile karar verilmesi gerektiği, eksper raporunun sigortalı konumundaki davacının başvurusu üzerine, sigorta şirketince karşılanacak hasarın varlığı ve miktarına yönelik olarak hazırlandığı, başvuru sırasında davacı poliçe kapsamına girmeyen (poliçenin eşya güvence sigorta paketi olması sebebiyle sadece ev eşyalarındaki zararı teminat altına alması sebebiyle) zarar kalemlerini de (boya, badana duvar kağıdı, çelik kapı, daire iç kapıları, elektrik tesisatı, iç duvarların 1,5 mt kadar olan strafor izolasyonu, klozet, duşakabin, mutfak dolabı, parke, portmanto, banyo dolabı, ayakkabılık, tek gözlü elektrik ocağı, bir yıllık kira bedeli) talep etmesi sebebiyle, eksper tarafından anılan zarar kalemleri nedeniyle oluşan zararın da tespit edildiği, buna göre, davacının evinde oluşan ancak eşya sigorta poliçesi kapsamı dışında kalan zarar kalemleri tutarının 23.450,00 TL olarak saptandığı, bu kalemler içerisinde bir yıllık kira tutarı 6.000,00 TL de yer almakla birlikte, evdeki hasar ve zararın birkaç gün içerisinde giderilebilecek nitelikte olması sebebiyle bir yıllık kira bedelinin tazminine hukuken olanak bulunmadığından, 6.000,00 TL'nin düşülmesi suretiyle 17.450,00 TL'lik kısım yönünden davanın kabulü, fazlaya ilişkin talebin ise reddi yolunda hüküm kurmak gerektiği, olay nedeniyle, davacının evini su bastığı, eşyalarının kullanılamaz hale geldiği dikkate alındığında, davacının bu durumdan dolayı duyduğu üzüntü nedeniyle davacının manevi tazminat talebinin takdiren 2.000,00 TL'lik kısmının kabulüne, fazlaya ilişkin kısmının reddi yoluna gidildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI: Davacı tarafından, uzman bilirkişi marifetiyle maddi zarar hesaplaması yapılması gerekirken sigorta şirketinin ekspertiz raporunun hükme esas alındığı, sigorta şirketince sadece poliçe kapsamındaki ev eşyalarının poliçe tutarının karşılandığı, demirbaş eşyalar ile diğer zararların karşılanmadığı, kapı, pencere, elektrik ve su tesisatı, boya, badana, parke, mutfak dolapları gibi demirbaşlar poliçe kapsamında yer almadığından ekspertiz raporunda değerlendirilmediği, maddi zarar hesabında kira bedelinin hesaba katılması gerektiği, oluşan hasarın kısa sürede giderilmesinin mümkün olmadığı, zarar kalemleri zabıta kontrolünde listelenerek eşyaların çöpe atıldığı, bu eşya listesi üzerinden maddi zararın hesaplanabileceği, yaşanılan olay karşısında hükmedilen manevi tazminat tutarının çok az olduğu ileri sürülmektedir.

Davalı Genel Müdürlük tarafından, binaya ait fen ve sanat kurallarına uygun atık su parsel bacası ve yağmur suyu parsel bacası olup olmadığının, bina çatı yağmur sularının da yönetmeliklere uygun olarak gidere verilip verilmediğinin, risk durumunda atık su hattının geri tepmesini önleyecek tedbir alınıp alınmadığının, çekvalf takılıp takılmadığının, evsel kaynaklı atık sular için kanal bağlantı ruhsat görüşü alınıp alınmadığının araştırılarak karar verilmesi gerektiği, davacıya ait konutun bulunduğu binanın yapı ruhsatı ve iskan izni bulunup bulunmadığı, binanın inşaat ruhsatına ve projesine uygun yapılıp yapılmadığı, onaylı projesinde belirtilen şekilde ve maksatta kullanılıp kullanılmadığının da araştırılması gerektiği, oluşan hasar ile davalı idare arasında illiyet bağı bulunmadığı, dava konusu zararın diğer davalı Bakanlık tarafından yapılan Marmaray çalışmaları sonucu meydana geldiği, talep edilen bedelin fahiş olduğu ileri sürülmektedir.

Davalı Bakanlık tarafından, usul yönünden, davanın adli yargının görev alanında olduğu, husumetin 2560 sayılı Kanunun 2. maddesinin (b) bendi uyarınca sorumlu kuruluş olan İSKİ ile Marmaray Projesi kapsamında imzalanan sözleşme uyarınca bu projenin müşavirlik hizmetlerini yürüten Avrasya Ortak Girişimine yöneltilmesi, davalı Bakanlığın hasım mevkiinden çıkarılması gerektiği, esas yönünden, muayene bacasına seyyar tuvalet konulmuşsa bile bu seyyar tuvaletin alınarak müdahale edilebileceği, davacının zararını sigorta şirketinden tahsil ettiği, bakılan davanın sebepsiz zenginleşme hükümlerine aykırı olduğu ileri sürülmektedir.

TARAFLARIN SAVUNMALARI: Taraflarca, savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ: ...

DÜŞÜNCESİ: Davacının temyiz isteminin kabulü ile İdare Mahkemesi kararının bozulması, davalı idarelerin temyiz istemlerinin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren, 2575 sayılı Danıştay Kanunu'nun ek 1. maddesi uyarınca Danıştay Sekizinci ve Onuncu Dairelerinden oluşan Müşterek Kurulca Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:

MADDİ OLAY:

Davacının, İstanbul ili, Pendik ilçesi, Kaynarca Mahallesi, ... Sokak, No: ... adresinde bulunan binanın bahçe katının 2 numaralı dairesinin maliki olduğu ve bu dairede ikamet ettiği, 17/10/2013 tarihinde yağan yağmurun da etkisiyle atık su ve yağmur suyunun borulardan tahliye olmaması sonucunda dairesine su baskını olduğu ve tüm eşyalarının kullanılamaz hale geldiği, eşya sigorta poliçesi kapsamında dava dışı ... Sigorta A.Ş. tarafından ev eşyası zararlarına karşılık olarak 07/01/2014 tarihinde davacıya 42.856,00 TL ödeme yapıldığı, sonrasında davacı tarafından, binanın önünde bulunan sokakta, Marmaray Projesi kapsamında yapılan çalışmalar nedeniyle davalı idare tarafından şantiye kurulduğu, şantiyede çalışan personelin tuvalet ihtiyacının karşılanması için atık su muayene bacası üzerine seyyar tuvalet konulduğu, atık su hattının güzergahının değiştirildiği ve atık su borularının çapının küçültüldüğü ve böylece yağan yağmurun da etkisiyle atık su borularının tıkandığı, evine de bu nedenle su bastığı ve tüm ev eşyalarının kullanılamaz hale geldiğinden bahisle uğranılan ve sigorta şirketince karşılanmayan bakiye zararı ile uğranılan manevi zararın karşılanması istemiyle 17/02/2014 tarihinde başvuruda bulunulduğu, bu başvurunun zımnen reddi üzerine bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

İLGİLİ MEVZUAT:

Anayasanın 125. maddesinde; idarenin, kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü olduğu belirtilmiştir.

İdareler kural olarak yürüttükleri kamu hizmetiyle nedensellik bağı kurulabilen zararları tazminle yükümlüdürler. İdari eylem ve/veya işlemlerden doğan zararlar idare hukuku kuralları çerçevesinde hizmet kusuru veya kusursuz sorumluluk ilkeleri gereği tazmin edilmektedir.

İdarenin yürütmekle yükümlü olduğu hizmetin eksik ya da kötü işlemesi nedeniyle meydana gelen zararın idare tarafından tazmini için varlığı gerekli ön koşullardan olan nedensellik bağının, zarar gören kişinin kusurlu olması durumunda ortadan kalkması veya idarenin kusur oranını azaltacak ölçüde zayıflaması mümkündür. Bu bağlamda zarar görenin kusuru sonucunda, kısmen sorumlu olan idarenin sorumluluğundaki azalma, zarar görenin kusuru oranındadır.

2560 sayılı İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanunun 1. maddesinde, İstanbul Büyükşehir Belediyesinin su ve kanalizasyon hizmetlerini yürütmek ve bu amaçla gereken her türlü tesisi kurmak, kurulu olanları devralmak ve bir elden işletilmek üzere İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü'nün kurulduğu belirtilmiş; 2. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde, "Kullanılmış sular ile yağış sularının toplanması, yerleşim yerlerinden uzaklaştırılması ve zararsız bir biçimde boşaltma yerine ulaştırılması veya bu sulardan yeniden yararlanılması için abonelerden başlanarak bu suların toplanacakları veya bırakılacakları noktaya kadar her türlü tesisin etüt ve projesini yapmak veya yaptırmak; gerektiğinde bu projelere göre tesisleri kurmak ya da kurdurmak; kurulu olanları devralıp işletmek ve bunların bakım ve onarımını yapmak, yaptırmak ve gerekli yenilemelere girişmek" ve (d) bendinde, "Su ve kanalizasyon hizmetleri konusunda hizmet alanı içindeki belediyelere verilen görevleri yürütmek ve bu konulardaki yetkileri kullanmak" İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresinin görev ve yetkileri arasında sayılmış; 25. maddesinde, "Yağmur sularının uzaklaştırılması ile ilgili tesislerin yapılması veya bu tip tesislerin işletilmesi, gerekli harcamalar ilgili belediyelerce karşılanmak şartıyla İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi tarafından yerine getirilir. Bu tesislerin yapılması veya işletilmesine ilişkin harcamalar tarifelere dahil edilemez.” kurallarına yer verilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:

Uyuşmazlıkta, olay sebebiyle söz konusu binanın bahçe katında bulunan 1, 2 ve 3 numaralı dairelerin zarar gördüğü, 2 ve 3 numaralı daireler için maliklerine eşya sigorta poliçesi kapsamında dava dışı ... Sigorta A.Ş. tarafından ev eşyası zararlarına karşılık bir miktar ödeme yapıldığı, 3 numaralı daire sahibi dava dışı S. B. tarafından, sigorta şirketince karşılanmayan bakiye zararı ile uğranılan manevi zararın karşılanması istemiyle yapılan başvurunun reddi üzerine ... İdare Mahkemesinin E: ... sayısına kayden açılan davada, yapılan keşif ve bilirkişi incelemesi neticesinde bir inşaat yüksek mühendisi tarafından hazırlanan 28/07/2015 tarihli raporda özetle, "dava konusu binanın İSKİ tarafından onaylı bir atıksu kanal projesi ve kanal ruhsatı olmadığı, ayrıca bölgede yağmur suyu kanalı olmasına rağmen bina yağmur suyu bağlantılarının bir kısmının İSKİ Atıksuların Kanalizasyona Deşarj Yönetmeliğine aykırı olacak şekilde atıksu kanalına bağlandığı ve buna bağlı olarak atıksu kanalının gereksiz yere şişmesine sebebiyet verildiği ve yine binaya suyun geri tepmesini engelleyecek tedbirlerin (çekvalf, izolasyon, tecrit duvarı vb.) alınmadığı, bu nedenle mülk sahibinin 1/3 oranında; Marmaray Hızlı Tren Projesi kapsamında davalı Bakanlık tarafından tren istasyon yapım işinin yüklenicisine ana atıksu kanalının deplase ettirilerek güzergahının değiştirildiği, caddenin bir süre kullanılmak üzere kapatılmasına müsaade edildiği, ayrıca kapatılan caddede bulunan muayene bacası üzerine de seyyar tuvalet konularak bacaya erişimin engellendiği, deplase edilen atıksu kanalında meydana gelen tıkanıklığın ise, söz konusu kanalın yağış sırasında oluşan yüzey sularının debisini taşıyacak kapasitede olmaması ve şantiye alanı olarak kullanılan bölgenin gerekli bakım ve temizliğinin yapılmaması nedeniyle kanallarda kum ve çamur birikmesi sonucunda meydana geldiği, bu nedenle (mülga) Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığının 1/3 oranında; su baskınının olduğu caddede her ne kadar atıksu deplasesine ilişkin imalat Bakanlıkça yaptırılsa da, İSKİ’nin kendisine kanunla verilmiş olan sorumluluk gereği sokakta yapılan atıksu kanalının fen ve sanat kurallarına uygunluğunu denetlemesi ve işletilmesini sağlaması gerektiği, bu bağlamda su baskınının olduğu bölgede biriken atıksu ve yağmur sularının güvenli şekilde uzaklaştırılmasında yetersiz kalan atıksu kanalının imalatına izin veren ve sokakta bulunan muayene bacaları ve atıksu kanal bağlantılarını yeterli seviyede denetlemeyen İSKİ’nin de hizmet kusurunun bulunduğu, bu nedenle İSKİ Genel Müdürlüğünün 1/3 oranında kusurlu olduğu" yönünde görüş bildirildiği görülmektedir.

Bakılan davada, İdare Mahkemesince, dava konusu olaya yönelik kusur araştırması yapılmaksızın, Pendik Belediyesi Zabıta Müdürlüğünün 18/10/2013 tarihli raporu ile İSKİ Genel Müdürlüğünün ... tarih ve ... sayılı yazısına dayanılarak davalı idarelerin olayda hizmet kusurunun bulunduğu değerlendirilmiş ise de, aynı olayda zarar gören diğer mülk sahibi tarafından açılan davada yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi neticesinde düzenlenen ve yukarıda aktarılan raporda, mülk sahibine ve davalı idarelere atfedilen kusurların işbu davadaki 2 numaralı daire için de aynı olduğu anlaşılmaktadır.

Bu durumda, İdare Mahkemesince, yukarıda aktarılan ve somut olaya da uygun düşen bilirkişi raporunun işbu davanın taraflarına tebliğ edilerek rapora itiraz hakkı tanınmak suretiyle karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme sonucu verilen kararda hukuki isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU:

Açıklanan nedenlerle;

1. Davacı ve davalı idarelerin temyiz istemlerinin kabulüne,

2. Davanın kısmen kabulü, kısmen reddine ilişkin temyize konu ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E: ..., K: ... sayılı kararının BOZULMASINA,

3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,

4. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin birinci fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06/01/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Öne Çıkanlar