Danıştay 13. Dairesi 2015/413 E. 2021/432 K.

16-10-2021

Özeti: Üniversite Uygulama ve Araştırma Merkezi'nce açık ihale usulüyle gerçekleştirilen ihaleye ilişkin olarak davacı tarafından yapılan itirazen şikâyet başvurusunun reddine ilişkin kararın iptali istenilmiştir. İhale konusu işin personel çalıştırılmasına dayalı bir hizmet alımı işi olduğu, dolayısıyla eğitim giderlerinin yüzde üç sözleşme gideri ve genel giderler içerisinde sayılması gerekmektedir. İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu gereği işverenin, çalışanların iş sağlığı ve güvenliği eğitimlerini almasını sağlamakla yükümlü olduğu, verilecek eğitimin maliyetinin çalışanlara yansıtılamayacağı, eğitimlerde geçen sürenin çalışma süresinden sayılacağı açıktır. Kanun hükmünden anlaşılacağı üzere söz konusu eğitimin çalışma saatleri içerisinde verilebileceği gibi, çalışma saatleri dışında da verilmesinin mümkün olduğu anlaşılmaktadır. İdarenin cevabında bu tür eğitimlerin mesai saatleri içerisinde gerçekleştirileceğinin ifade edildiği, bu nedenle söz konusu eğitimin çalışma saatleri içerisinde işi aksatmayacak şekilde yüklenici tarafından verilebileceği, eğitim ücreti, iş yeri hekimliği, iş güvenliği uzmanı istahdamı ve bunlar tarafından verilecek eğitimler gibi giderlerin mevcut yasal çerçevede genel giderler içerisinde kabul edilmesi gerektiği anlaşılmaktadır. İdarece yapılan düzenlemenin hizmetin aksamadan yerine getirilmesini ve çalışacak işçilerin ödemelerinin düzenli yapılmasını sağlamaya yönelik olduğu ve İş Kanunu ile herhangi bir çelişki bulunmadığı açıktır. İdarenin kendisine tanınan takdir hakkını hukuka uygun olarak kullandığı ve dolayısıyla davacının bu konudaki iddialarının yerinde bulunmadığı sonucuna varılmıştır. İlk Derece Mahkemesince dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir. İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun ilgili maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygundur. İleri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiş olup davacının temyiz isteminin reddi gerekmektedir.

"İçtihat Metni"

İSTEMİN KONUSU: … İdare Mahkemesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:

Dava konusu istem: Pamukkale Üniversitesi Uygulama ve Araştırma Merkezi'nce 31/01/2013 tarihinde açık ihale usulüyle gerçekleştirilen ... ihale kayıt numaralı "Genel Temizlik, İlaçlama ve Çamaşırhane Hizmetleri" ihalesine ilişkin olarak davacı tarafından yapılan itirazen şikâyet başvurusunun reddine ilişkin 11/03/2013 tarih ve 2013/UH.II-1320 sayılı Kamu İhale Kurulu (Kurul) kararının iptali istenilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi'nce verilen kararda; İdari Şartname'nin 25. maddesinin hatalı düzenlendiği, teklif vermeyi engelleyici belirsizlikler içerdiği, 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ile düzenlenen bazı gider kalemlerine muğlak olarak yer verildiği, ancak tahminen yaklaşık maliyet hazırlanmasında yer verilmediği, Kamu İhale Kurulu'nun 23/08/2010 tarih ve MK-136 sayılı kararı ile Kamu İhale Genel Tebliği'nin 79.2. maddesinin yürürlükten kaldırıldığı iddiasına ilişkin olarak, Kamu İhale Kurulu'nun … tarih ve … sayılı kararı ile Kamu İhale Genel Tebliği’nin 79.2. maddesinin iptal edilmediği gibi, daha sonra yapılan Tebliğ değişiklikleri sırasında da yürürlükten kaldırılmadığı, söz konusu düzenlemenin iptali istemiyle açılan davanın Danıştay 13. Dairesi'nin 03/04/2012 tarih ve E:2009/6597, K:2012/578 sayılı kararı ile reddedildiği, ihale konusu işin personel çalıştırılmasına dayalı bir hizmet alımı işi olduğu, dolayısıyla eğitim giderlerinin %3 sözleşme gideri ve genel giderler içerisinde sayılması gerektiğinin Kamu İhale Genel Tebliği'nde açıkça düzenlendiği, bunlara ilişkin olarak ayrı bir kalem oluşturmasına gerek olmadığı, 6331 sayılı Kanun gereği işverenin, çalışanların iş sağlığı ve güvenliği eğitimlerini almasını sağlamakla yükümlü olduğu, verilecek eğitimin maliyetinin çalışanlara yansıtılamayacağı, eğitimlerde geçen sürenin çalışma süresinden sayılacağı, eğitim sürelerinin haftalık çalışma süresinin üzerinde olması hâlinde, bu sürelerin fazla sürelerle çalışma veya fazla çalışma olarak değerlendirileceği, anılan Kanun hükmünden anlaşılacağı üzere söz konusu eğitimin çalışma saatleri içerisinde verilebileceği gibi, çalışma saatleri dışında da verilmesinin mümkün olduğu, idarenin cevabında bu tür eğitimlerin mesai saatleri içerisinde gerçekleştirileceğinin ifade edildiği, bu nedenle söz konusu eğitimin çalışma saatleri içerisinde işi aksatmayacak şekilde yüklenici tarafından verilebileceği, eğitim ücreti, iş yeri hekimliği, iş güvenliği uzmanı istahdamı ve bunlar tarafından verilecek eğitimler gibi giderlerin mevcut yasal çerçevede genel giderler içerisinde kabul edilmesi gerektiği anlaşıldığından, davacının bu konudaki iddialarının yerinde bulunmadığı; Sözleşme Tasarısı'nın "Cezalar ve Sözleşmenin Feshi" başlıklı 16. maddesinin 4857 sayılı İş Kanunu'na ve 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu'nun 4. maddesinde yer alan "Bu kanun kapsamında yapılan sözleşmelerin tarafları, sözleşme hükümlerinin uygulanmasında eşit hak ve yetkilere sahiptir" düzenlemesine aykırı olduğu iddialarına ilişkin olarak; Sözleşme Tasarısı'nda yapılan söz konusu düzenlemenin, ikincil mevzuatla idarenin takdirine bırakılan bir alan olduğu, yüklenicinin personele karşı sorumluluklarının sözleşme tasarısında düzenlenmesinin 4735 sayılı Kanun’un amir hükmü olduğu, idarece yapılan düzenlemenin hizmetin aksamadan yerine getirilmesini ve çalışacak işçilerin ödemelerinin düzenli yapılmasını sağlamaya yönelik olduğu, İş Kanunu ile herhangi bir çelişki bulunmadığı dikkate alındığında idarenin kendisine tanınan takdir hakkını hukuka uygun olarak kullandığı ve dolayısıyla davacının bu konudaki iddialarının yerinde bulunmadığı sonucuna varılmıştır.

Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davacı tarafından, İdari Şartname'nin 25. maddesinde düzenlenen teklif fiyata dâhil gider kalemlerinde belirsizlik olduğu, hesaplanabilir olmaması ve tereddütler yaratması nedeniyle teklif fiyatın hazırlanmasını olanaksız kıldığı, ihale mevzuatı bakımından tereddüt yaratan, oluşturulacak teklif maliyetini açıkça etkileyen teknik ve hukuki itirazları dikkate alınmadan verilen Kurul kararının hukuka aykırı olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Davalı idare tarafından, ihale konusu işin personel çalıştırılmasına dayalı bir hizmet alımı işi olduğu, iş yeri hekimliği ücreti ile eğitim giderlerinin %3 sözleşme gideri ve genel giderler içerisinde sayılması gerektiğinin Kamu İhale Genel Tebliği'nde açıkça düzenlendiği, bunlara ilişkin ayrı bir kalem oluşturmasına gerek olmadığı, 6331 sayılı Kanun gereği işverenin, çalışanların iş sağlığı ve güvenliği eğitimlerini almasını sağlamakla yükümlü olduğu, bu eğitimlerin maliyetinin çalışanlara yansıtılamayacağı, eğitimlerde geçen sürenin çalışma süresinden sayılacağı, eğitim sürelerinin haftalık çalışma süresinin üzerinde olması hâlinde, bu sürelerin fazla sürelerle çalışma veya fazla çalışma olarak değerlendirileceği, söz konusu eğitimlerin çalışma saatleri içerisinde verilebileceği gibi, çalışma saatleri dışında da verilmesinin mümkün olduğu, idarenin cevabında bu tür eğitimlerin mesai saatleri içerisinde gerçekleştirileceğinin ifade edildiği, bu nedenle söz konusu eğitimin çalışma saatleri içerisinde işi aksatmayacak şekilde yüklenici tarafından verilebileceği, eğitim ücreti, işyeri hekimliği, iş güvenliği uzmanı istahdamı ve bunlar tarafından verilecek eğitimler gibi giderlerin, mevcut yasal çerçevede genel giderler içerisinde kabul edilmesi gerektiği, Kamu İhale Genel Tebliği’nin 79.2. maddesinin 22/08/2009 tarih ve 27327 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdiği, sonrasında yapılan Tebliğ değişikliklerinde de varlığını koruduğu, anılan düzenlemenin iptali istemiyle açılan davanın Danıştay 13. Dairesi'nin 03/04/2012 tarih ve E:2009/6597, K:2012/578 sayılı kararı ile reddedildiği belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi'nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:

İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:

Açıklanan nedenlerle;

1. Davacının temyiz isteminin reddine,

2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddi yolundaki … İdare Mahkemesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararının ONANMASINA,

3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,

4. Posta giderleri avansından artan tutarın davacıya iadesine,

5. Dosyanın anılan Mahkeme'ye gönderilmesine,

6. 2577 sayılı Kanun'un 20/A maddesinin ikinci fıkrasının (i) bendi uyarınca kesin olarak (karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere), 10/02/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Öne Çıkanlar