Danıştay 5. Daire 2016/19448 E. 2019/3404 K.

21-11-2021

Özeti: Emniyet Müdürlüğü emrinde Emniyet Amiri olarak görev yapan davacı tarafından, süresi içerisinde mal bildiriminde bulunmadığından bahisle 12 ay uzun süreli durdurma cezası ile tecziyesi gerekmekte ise de öğrenim durumu itibarıyla yükselebileceği kadronun son kademesinde bulunduğundan gereğince brüt aylığının 1/2 oranında kesilmesine ilişkin Merkez Disiplin Kurulunun kararının iptali istenilmiştir. İdare Mahkemesi kararında, mal bildiriminde bulunulmadığı hususunun tespiti halinde idare tarafından ihtarda bulunulması gerektiği, ancak yapılan ihtar üzerine mal bildiriminde bulunulmadığı takdirde disiplin cezası verilmesinin mümkün olduğu, davalı idare tarafından bu usule uyulmaksızın tesis edilen işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçeyle dava konusu işlem hukuka aykırı bulunarak işlemin iptaline karar verilmiştir. Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

İSTEMİN KONUSU : .... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :

Dava konusu istem: ... Emniyet Müdürlüğü emrinde Emniyet Amiri olarak görev yapan davacı tarafından, süresi içerisinde mal bildiriminde bulunmadığından bahisle Emniyet Örgütü Disiplin Tüzüğünün 7/A-4. maddesi gereğince "12 ay uzun süreli durdurma" cezası ile tecziyesi gerekmekte ise de öğrenim durumu itibarıyla yükselebileceği kadronun son kademesinde bulunduğundan 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125/5. maddesi gereğince "brüt aylığının 1/2 oranında kesilmesine" ilişkin Merkez Disiplin Kurulunun 30/04/2013 tarih ve 2013/247 sayılı kararının iptali istenilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti:... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararında; mal bildiriminde bulunulmadığı hususunun tespiti halinde idare tarafından ihtarda bulunulması gerektiği, ancak yapılan ihtar üzerine mal bildiriminde bulunulmadığı takdirde disiplin cezası verilmesinin mümkün olduğu, davalı idare tarafından bu usule uyulmaksızın tesis edilen işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçeyle dava konusu işlem hukuka aykırı bulunarak işlemin iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davalı idare tarafından, davacının mal varlığında meydana gelen değişikliği bir ay içerisinde bildirmediği hususunun sabit olduğu, tesis edilen işlemin hukuka ve mevzuata uygun olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...'NIN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:

İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:

Açıklanan nedenlerle;

1. Davalının temyiz isteminin reddine,

2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptali yolundaki .... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararının ONANMASINA,

3. 2577 sayılı Kanun'un (geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (onbeş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08/05/2019 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

KARŞI OY :

657 sayılı Kanunun “Mal bildirimi” başlıklı 14 üncü maddesinde; Devlet memurlarının, kendileriyle, eşlerine ve velayetleri altındaki çocuklarına ait taşınır ve taşınmaz malları, alacak ve borçları hakkında, özel kanunda yazılı hükümler uyarınca, mal bildirimi verecekleri hükmü yer almaktadır. Bu düzenleme ile mal bildiriminde bulunmak memurun ödev ve sorumlulukları arasında sayılmıştır. Anılan maddede belirtilen özel kanun ise, 3628 sayılı Mal Bildiriminde Bulunulması, Rüşvet ve Yolsuzluklarla Mücadele Kanunudur.

3628 sayılı Kanunun “Bildirimin zamanı” başlıklı 6 ncı maddesinde mal bildirimlerinin hangi süreler içinde idareye bildirilmesi gerektiği belirtilmiş olup, 7 nci maddesinde ise sonu (0) ve (5) ile biten yılların en geç şubat ayı sonuna kadar bildirimlerin yenileneceği kurala bağlanmıştır.

Anılan Kanunun ceza hükümlerinin düzenlendiği üçüncü bölümünde yer alan 10 uncu maddesinde ise “6 ncı maddede belirtilen sürelerde mal bildiriminde bulunmayana bildirimlerin verileceği mercilerce ihtarda bulunulur. İhtarın kendisine tebliğinden itibaren otuz gün içinde mazeretsiz olarak bildirimde bulunmayana üç aya kadar hapis cezası verilir.” hükmüne yer verilmiştir.

3628 sayılı Kanunun 10. maddesinde ilgilisine ihtarda bulunulmasının disiplin uygulamasına ilişkin bir zorunluluk olarak değerlendirilmesini gerektirecek bir hüküm içermediği, aksine ihtara rağmen mal bildiriminde bulunmayanlar hakkında hapis cezasına hükmedileceğinin kurala bağlandığı, dolayısıyla bu durumun ilgili Kanun hükümleri kapsamında ceza kovuşturmasına ilişkin bir uygulama olduğu anlaşılmaktadır.

Mahkeme kararında, davacının mal bildiriminde bulunması için kendisine ihtarda bulunulmamasının işlemin iptalini gerektirdiği sonucuna varılmış ise de, ilgilisine ihtarda bulunulmasının disiplin uygulamasına ilişkin bir zorunluluk olarak değerlendirilmesini gerektirecek bir hüküm içermediği, aksine ihtara rağmen mal bildiriminde bulunmayanlar hakkında hapis cezasına hükmedileceğinin kurala bağlandığı, dolayısıyla bu durumun ilgili Kanun hükümleri kapsamında ceza kovuşturmasına ilişkin bir uygulama olduğu anlaşılmaktadır.

Ayrıca, 3628 sayılı Kanunun “Bildirimin zamanı” başlıklı 6 ncı maddesi incelendiğinde, maddenin (d) bendi haricindeki (a) ila (g) bentlerinde sayılan durumların bildirimlerin verileceği mercilerce bilinebilecek durumlar olup, anılan mercilerin (d) bendinde yer alan “mal varlığında önemli bir değişiklik olduğu” hususunu bilmeleri çoğunlukla mümkün olmadığı hususu gözönüne alındığında, Kanunun 10 uncu maddesinde belirtilen ihtarın, "mal varlığında meydana gelen değişiklikler" dışında 6 ncı maddede yer alan diğer durumlar ile 7 nci maddede belirtilen yıllar için aranması, Kanunun, "rüşvet ve yolsuzluklarla mücadele" olarak belirlenen amacına daha uygun bir değerlendirme olacaktır.

Belirtilen nedenlerle, dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığından İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşüncesiyle çoğunluk kararına katılmıyorum.

Öne Çıkanlar