Danıştay 5. Daire 2016/23858 E. 2019/2307 K.

21-11-2021

Özeti: Emniyet amiri olarak görev yapan davacı tarafından, Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü'nün ilgili maddesi uyarınca on dokuz kez ayrı ayrı meslekten çıkarma cezası ile cezalandırılması gerekmekte ise de, Devlet Memurları Kanunu gereğince ceza verme yetkisinin zamanaşımına uğradığından bahisle dosyanın ilgili bölümlerinin işlemden kaldırılmasına ilişkin İçişleri Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulu kararının ve bu kararın dayanağı olan Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü'nde yer alan kasıtlı olarak gerçek dışı rapor vermek veya tutanak düzenleyip imza etmek veya ettirmek ibaresinin iptali istemiyle görülmekte olan davanın açıldığı anlaşılmıştır. Bu durumda, davacının on dokuz farklı fiilinden dolayı on dokuz farklı disiplin cezası ile cezalandırılması gerekmekte ise de, dosyanın ilgili bölümlerinin işlemden kaldırılması yolunda tesis edilen dava konusu işlemde belirtilen fiiller arasında maddi veya hukuki yönden bağlılık ya da sebep sonuç ilişkisi bulunmadığı anlaşıldığından, söz konusu işlemden kaldırma kararının her bir eyleme yönelik kısmı açısından ayrı ayrı dava açılması gerekmektedir.

Davanın_Özeti :Emniyet amiri olarak görev yapan davacı tarafından, Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü'nün 8/12. maddesi uyarınca on dokuz kez ayrı ayrı meslekten çıkarma cezası ile cezalandırılması gerekmekte ise de, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 127. maddesi gereğince ceza verme yetkisinin zamanaşımına uğradığından bahisle dosyanın ilgili bölümlerinin işlemden kaldırılmasına ilişkin 22/07/2015 tarih ve 2015/152 sayılı İçişleri Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulu kararının ve bu kararın dayanağı olan Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü'nün 8. maddesinin 12. fıkrasında yer alan "kasıtlı olarak gerçek dışı rapor vermek veya tutanak düzenleyip imza etmek veya ettirmek" ibaresinin iptali istenilmektedir.

Danıştay Tetkik Hakimi : …

Düşüncesi :2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 5. maddesine uygun olmayan dava dilekçesinin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Beşinci Dairesince, davalı Başbakanlık hasım mevkiinden çıkarılarak 703 sayılı Anayasada Yapılan Değişikliklere Uyum Sağlanması Amacıyla Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname'nin 219/1. maddesi gereğince Cumhurbaşkanlığı hasım mevkiine alındıktan sonra dosya incelenerek gereği görüşüldü:

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun "Aynı dilekçe ile dava açılabilecek haller" başlıklı 5. maddesinin birinci fıkrasında, her idari işlem aleyhine ayrı ayrı dava açılacağı, ancak aralarında maddi veya hukuki yönden bağlılık ya da sebep-sonuç ilişkisi bulunan birden fazla işleme karşı bir dilekçe ile de dava açılabileceği; 14. maddesinin üçüncü fıkrasının (g) bendinde, dava dilekçeleri üzerinde 5. madde hükümlerine uygun olup olmadıkları yönünden ilk inceleme yapılacağı; 15. maddesinin birinci fıkrasının (d) bendinde ise, 14. maddesinin üçüncü fıkrasının (g) bendinde yazılı halde, otuz gün içinde 5. maddeye uygun şekilde yeniden düzenlenmek veya noksanları tamamlanmak üzere dilekçelerin reddine karar verileceği hükümlerine yer verilmiştir.

Dosyanın incelenmesinden, emniyet amiri olarak görev yapan davacı tarafından, Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü'nün 8/12. maddesi uyarınca on dokuz kez ayrı ayrı meslekten çıkarma cezası ile cezalandırılması gerekmekte ise de, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 127. maddesi gereğince ceza verme yetkisinin zamanaşımına uğradığından bahisle dosyanın ilgili bölümlerinin işlemden kaldırılmasına ilişkin 22/07/2015 tarih ve 2015/152 sayılı İçişleri Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulu kararının ve bu kararın dayanağı olan Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü'nün 8. maddesinin 12. fıkrasında yer alan "kasıtlı olarak gerçek dışı rapor vermek veya tutanak düzenleyip imza etmek veya ettirmek" ibaresinin iptali istemiyle görülmekte olan davanın açıldığı anlaşılmıştır.

Bu durumda, davacının on dokuz farklı fiilinden dolayı on dokuz farklı disiplin cezası ile cezalandırılması gerekmekte ise de, dosyanın ilgili bölümlerinin işlemden kaldırılması yolunda tesis edilen dava konusu işlemde belirtilen fiiller arasında maddi veya hukuki yönden bağlılık ya da sebep-sonuç ilişkisi bulunmadığı anlaşıldığından, söz konusu işlemden kaldırma kararının her bir eyleme yönelik kısmı açısından ayrı ayrı dava açılması gerekirken, tek dilekçe ile dava açılmasında 2577 sayılı Kanun'un 5/1. maddesi hükmüne uyarlık görülmemiştir.

Açıklanan nedenlerle, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 5. maddesinin birinci fıkrasına uygun olmayan dava dilekçesinin, aynı Kanun'un 15. maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi gereğince bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 30 gün içinde yukarıdaki hususlar gözetilerek, ayrı ayrı dava açmakta serbest olmak üzere reddine, yeniden verilecek dilekçelerde aynı yanlışlıklar yapıldığı takdirde anılan Kanun'un 15. maddesinin beşinci fıkrası gereğince davanın reddedileceği hususunun davacıya bildirilmesine, davanın yenilenmesi halinde yeniden harç alınmasına, aşağıda dökümü yapılan …-TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan …-TL yürütmenin durdurulması harcının istemi halinde davacıya iadesine, 28/03/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Öne Çıkanlar