Danıştay 5. Daire 2016/30183 E. 2020/4648 K.

21-11-2021

Özeti: Davada Müftü olarak görev yapan ve yurt dışı görevinde iken, 79 notla iyi olarak düzenlenen 2010 yılı sicil raporu yargı kararı ile iptal edilen davacının, yargı kararı uygulanmayarak aynı yıla ait sicil raporunun yeniden 79 notla ve iyi olarak düzenlenmesine ilişkin işlemin iptali ile anılan işlem nedeniyle manevi tazminatın ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir. Davacının 2010 yılı sicil raporunun 79 notla iyi olarak düzenlenmesine ilişkin işlemin iptaline ilişkin kısmın, Danıştay onama kararı ile kesinleşmiş olup, manevi tazminat yönünden ise idarenin mevcut Anayasal ve yasal hükümleri gözardı etmek suretiyle, dava konusu işlemin iptaline yönelik yargı kararının uygulanmaması kastı ile hareket ettiği ve bunun sonucunda davacıya manevi tazminat ödenmesini gerektirecek koşullar oluştuğundan, davacının talep ettiği manevi tazminat tutarının miktar olarak da hukuka ve hakkaniyete uygun olduğu ve bu tutarın davacıya ödenmesi gerektiği sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle manevi tazminat isteminin kabulüne karar verilmiştir. Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :

Dava konusu istem: … İli, … İlçe Müftüsü olarak görev yapan ve yurt dışı görevinde iken, 79 notla "iyi" olarak düzenlenen 2010 yılı sicil raporu yargı kararı ile iptal edilen davacının, yargı kararı uygulanmayarak aynı yıla ait sicil raporunun yeniden 79 notla ve "iyi" olarak düzenlenmesine ilişkin işlemin iptali ile anılan işlem nedeniyle 1.000,00-TL manevi tazminatın ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Danıştay Onaltıncı Dairesinin 26/11/2015 tarihli ve E:2015/4522, K:2015/7747 sayılı kararıyla dava konusu işlemin iptaline ilişkin kısmın onanarak, manevi tazminat talebinin reddine ilişkin kısmın bozulması üzerine bozma kararına uyan, … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararında; davacının 2010 yılı sicil raporunun 79 notla "iyi" olarak düzenlenmesine ilişkin işlemin iptaline ilişkin kısmın, Danıştay Onaltıncı Dairesinin onama kararı ile kesinleşmiş olup, manevi tazminat yönünden ise idarenin mevcut Anayasal ve yasal hükümleri gözardı etmek suretiyle, dava konusu işlemin iptaline yönelik yargı kararının uygulanmaması kastı ile hareket ettiği ve bunun sonucunda davacıya manevi tazminat ödenmesini gerektirecek koşullar oluştuğundan, davacının talep ettiği 1.000,00-TL manevi tazminat tutarının miktar olarak da hukuka ve hakkaniyete uygun olduğu ve bu tutarın Anayasanın 125. maddesi uyarınca davacıya ödenmesi gerektiği sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle manevi tazminat isteminin kabulüne karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, dava konusu işlemin hukuka ve mevzuata uygun olarak tesis ediliği, manevi tazminata ilişkin talebin reddi gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'NIN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:

İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:

Açıklanan nedenlerle;

1. Davalının temyiz isteminin reddine,

2. Dava konusu manevi tazminat isteminin kabulü yolundaki … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararının ONANMASINA,

3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,

4. 2577 sayılı Kanun'un (geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (onbeş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22/10/2020 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

K A R Ş I O Y :

Uyuşmazlığa konu davada, davacı hakkında 2010 yılında 79 olarak düzenlenen sicil notunun yargı kararıyla iptal edilmesi üzerine idarece yargı kararının gereği yerine getirilmeden aynı sicil notunun yeniden verilmesi üzerine açılan davada, dava konusu işlemin iptaline ve davacıya 1000,00 TL manevi tazminat ödenmesine karar verilmiştir.

Ancak; manevî tazminat, kişilik haklarının ihlâli halinde meydana gelen eksilmenin, başka türlü karşılanma imkanının bulunmaması nedeniyle uğranılan manevi zararın kısmen de olsa giderilmesini sağlayan bir manevî tatmin aracıdır. Manevi tazminatın amacı ilgilinin duyduğu elem ve izdırabı, çektiği acıyı, manevi üzüntüsünü veya uğradığı ruhsal sarsıntıyı gidermeye yardımcı olacak bir tatmin yoludur. Dava konusu olaya ilişkin yapılan değerlendirmede; manevi tazminata hükmedilmesini gerektiren şartların oluşmadığı görüldüğünden manevi tazminat isteminin reddi gerekmektedir. Davalı idarenin temyiz isteminin kabulüyle hukuka uyarlık bulunmayan Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesi gerekirken aksi yönde oluşan çoğunluk görüşüne katılmıyoruz.

Öne Çıkanlar