Danıştay 5. Daire 2018/1133 E. 2020/5359 K.

21-11-2021

Özeti: Davada imam hatip olarak görev yapan davacının, Diyanet İşleri Başkanlığı Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliğinde yer alan ortak nitelik şartını yitirdiğinden bahisle, Diyanet İşleri Başkanlığındaki görevinin sona erdirilmesine ilişkin Diyanet İşleri Başkanlığı Atama ve Yer Değiştirme Kurulu kararının iptali istenilmiştir. İdare Mahkemesi kararında Diyanet İşleri Başkanlığı'nda imam hatip olarak görev yapan davacının, din görevlisi olması sebebiyle toplum nezdinde saygın, güvenilir, kötü alışkanlıklardan uzak, mazbut, insana değer veren, dini yasaklardan uzak bir yaşam sürdürmesi şartının arandığı ve atanmasında dini öğrenim esas olan unvanlar için itikat, ibadet, tavır ve hareketlerinin İslam törelerine uygunluğunun çevresinde bilinir olması şeklindeki ortak niteliğin özel atama şartı olduğu gözetildiğinde, hakkında özel belgede sahtecilik suçundan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı bulunan davacının sübuta eren sair fiilleriyle bu niteliği kaybettiği, öte yandan davacı tarafından soruşturma yapılmadan ve savunması alınmadan görevine son verildiği ileri sürmekte ise de, dava konusu işlemin Devlet Memurları Kanunu'nun Memurluğun sona ermesi maddesi uyarınca tesis edilmiş olduğu ve bu madde uyarınca tesis edilecek işlemlerde soruşturma yapılmasına ve savunma alınmasına dair bir koşul öngörülmediğinden davacının görevine son verilmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :

Dava konusu istem: Bilecik İli, ...İlçesinde imam-hatip olarak görev yapan davacının, Diyanet İşleri Başkanlığı Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliğinin 5/b. maddesinde yer alan ortak nitelik şartını yitirdiğinden bahisle, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 98/b. maddesi uyarınca Diyanet İşleri Başkanlığındaki görevinin sona erdirilmesine ilişkin … tarih ve … sayılı Diyanet İşleri Başkanlığı Atama ve Yer Değiştirme Kurulu kararının iptali istenilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararında; Diyanet İşleri Başkanlığı'nda imam-hatip olarak görev yapan davacının, din görevlisi olması sebebiyle toplum nezdinde saygın, güvenilir, kötü alışkanlıklardan uzak, mazbut, insana değer veren, dini yasaklardan uzak bir yaşam sürdürmesi şartının arandığı ve atanmasında dini öğrenim esas olan unvanlar için "itikat, ibadet, tavır ve hareketlerinin İslam törelerine uygunluğunun çevresinde bilinir olması" şeklindeki ortak niteliğin özel atama şartı olduğu gözetildiğinde, hakkında özel belgede sahtecilik suçundan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı bulunan davacının subuta eren sair fiilleriyle bu niteliği kaybettiği, öte yandan davacı tarafından soruşturma yapılmadan ve savunması alınmadan görevine son verildiği ileri sürmekte ise de; dava konusu işlemin 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 98/b. maddesi uyarınca tesis edilmiş olduğu ve bu madde uyarınca tesis edilecek işlemlerde soruşturma yapılmasına ve savunma alınmasına dair bir koşul öngörülmediği de göz önüne alındığında, davacının görevine son verilmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Davacının istinaf başvurusunda bulunması üzerine …Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını gerektirecek nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, disiplin soruşturması neticesinde aynı fiili nedeniyle hakkında atama işleminin de tesis edildiği, mükerrer ceza verilmesinin hukuka aykırı olduğu, yazılı veya sözlü olarak savunmasının alınmadığı, adli yargıda verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının hakkında herhangi bir hukuki sonuç doğurmaması gerektiği, geçmiş hizmetlerindeki başarısı dikkate alınmayarak bir alt ceza uygulamasına gidilmemesinin hukuka aykırı olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, dava konusu işlemin disiplin cezası değil idari bir işlem olması nedeniyle savunma alınmasının zorunlu olmadığı, tesis edilen işlemin hukuka uygun olduğu belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'İN DÜŞÜNCESİ : Dava dosyasındaki bilgi ve belgelerin incelenmesinden, davacının dava konusu işleme konu fiili hakkında yapılan yargılamada, … Asliye Ceza Mahkemesinin … tarih ve K:… sayılı kararıyla, özel belgede sahtecilik suçunu işlediğinin sabit olduğu gerekçesiyle cezalandırılmasına ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi ve davacının da soruşturma kapsamında vermiş olduğu ifadesinde tutanakta isimleri bulunan …ve … adına imza attığını kabullenmiş olması karşısında, davacının eylemine uygun bir disiplin cezasıyla cezalandırılması gerektiği açık olmakla birlikte, bu eylemi karşılığında maddi bir kazanç elde ettiğinin açık ve net olarak ortaya konulamaması, bu yönde disiplin soruşturma raporunda davacının eylemine karşılık olarak ''kademe ilerlemesinin durdurulması'' cezasısıyla cezalandırılmasının teklif edilmesi hususları birlikte dikkate alındığında, davacının Diyanet İşleri Başkanlığı Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliğinin 5/b maddesinde düzenlenen, "itikat, ibadet, tavır ve hareketlerinin İslam törelerine uygunluğunun çevresinde bilinir olduğu şeklinde ortak bir nitelik taşımak'' şartını kaybettiğinden bahsedilemeyeceğinden, dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı, İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin işin gereği görüşüldü

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:

İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:

Açıklanan nedenlerle;

1. Davacının temyiz isteminin reddine,

2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı sayılı kararının ONANMASINA,

3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,

4. Kullanılmayan … TL yürütmeyi durdurma harcının istemi hâlinde davacıya iadesine,

5. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın … İdare Mahkemesine gönderilmesine, 23/11/2020 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :

Dava, imam hatip olarak görev yapan davacının, Diyanet İşleri Başkanlığı Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliğinin 5. maddesindeki özel atanma şartını kaybettiği gerekçesiyle 657 sayılı Kanunun 98/b maddesi uyarınca görevine son verilmesine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılmıştır.

657 sayılı Devlet Memurları Kanunun 98/b maddesinde, devlet memurlarının, memurluğa alınma şartlarından herhangi birini taşımadıklarının sonradan anlaşılması veya memurlukları sırasında bu şartlardan herhangi birini kaybetmeleri durumunda görevlerine son verileceği hüküm altına alınmış, aynı Kanunun 48. maddesinde memurluğa alınmak için genel ve özel şartlara yer verilerek “Kurumların özel kanun veya diğer mevzuatında aranan şartları taşımak” özel şartlardan birisi olarak sayılmıştır.

15/04/2015 tarih ve 29327 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan ve dava konusu işlem tarihinde yürürülükte bulunan Diyanet İşleri Başkanlığı Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliğinin 5. maddesinde dini öğrenim şartı esas alınan unvanlara atanmak için, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 48. maddesinin (A) bendindeki genel şartların yanında "itikat, ibadet, tavır ve hareketlerinin İslâm törelerine uygunluğunun çevresinde bilinir olduğu şeklinde ortak bir nitelik taşımak" şartına da sahip olunması gerektiği belirtilmiştir.

Bakılmakta olan davada, dava konusu göreve son verme işleminin gerekçesi olan davacının Yönetmeliğin 5. maddesindeki özel atanma şartını kaybettiği tespiti, maddi bir olay çerçevesinde davacı tarafından işlendiği iddia edilen fiillere dayandırılmaktadır.

Bu bağlamda, maddi bir olay çerçevesinde davacının bir takım fiilleri işlediği gerekçesiyle atanma niteliğini kaybettiğinden bahisle görevine son verilebilmesi için, isnat edilen fiillerin sübuta erdiğine ilişkin tespitin, usulüne uygun olarak yapılacak soruşturma sonucunda her türlü şüpheden uzak, kesin ve somut delillerle kanıtlanması gerekmektedir. Bu kapsamda, davacının atanma niteliğini kaybettiği tespitini yapacak olan merci tarafından savunmasının alınması da, maddi olayın açık bir şekilde ortaya konulması bakımından zorunluluk arz etmektedir.

Dosyanın incelenmesinden, davacının Diyanet İşleri Başkanlığı Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliğinin 5. maddesindeki atanma niteliğini kaybettiği tespitini yaparak görevine son verilmesini teklif eden Diyanet İşleri Başkanlığı Atama ve Yer Değiştirme Kurulunca, davacıya savunma yapma hakkının tanınmadığı anlaşılmaktadır.

Bu durumda, davacının atanma niteliğini kaybettiğinden bahisle görevine son verilmesini teklif eden Diyanet İşleri Başkanlığı Atama ve Yer Değiştirme Kurulu tarafından davacının savunması alınmadan tesis edilen işlemde hukuka uyarlık bulunmadığından, İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği oyu ile çoğunluk kararına katılmıyorum.

KARŞI OY :

Dava, imam hatip olarak görev yapan davacının, Diyanet İşleri Başkanlığı Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliğinin 5. maddesindeki özel atanma şartını kaybettiği gerekçesiyle 657 sayılı Kanunun 98/b maddesi uyarınca görevine son verilmesine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılmıştır.

Dosyasındaki bilgi ve belgelerin incelenmesinden, Ceza Mahkemesince davacının özel belgede sahtecilik suçunu işlediğinin sabit olduğu gerekçesiyle cezalandırılmasına ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi ve davacının da soruşturma kapsamında vermiş olduğu ifadesinde tutanakta isimleri bulunan … ve … adına imza attığını kabullenmiş olması karşısında, davacının eylemine uygun bir disiplin cezasıyla cezalandırılması gerektiği açık olmakla birlikte, bu eylemi karşılığında maddi bir kazanç elde ettiğinin açık ve net olarak ortaya konulamaması, bu yönde disiplin soruşturma raporunda davacının eylemine karşılık olarak ''kademe ilerlemesinin durdurulması'' cezasıyla cezalandırılmasının teklif edilmesi hususları birlikte dikkate alındığında, davacının Diyanet İşleri Başkanlığı Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliğinin 5/b maddesinde düzenlenen, "itikat, ibadet, tavır ve hareketlerinin İslam törelerine uygunluğunun çevresinde bilinir olduğu şeklinde ortak bir nitelik taşımak'' şartını kaybettiğinden bahsedilemeyeceği sonucuna ulaşıldığından dava konusu işlemde hukuka uygunluk, davanın reddi yolundaki İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.

Açıklanan gerekçe ile, davacının temyiz başvurusunun kabul edilerek dava konusu işlemin iptali gerektiği oyuyla, temyiz başvurusunun reddi yönündeki çoğunluk kararına katılmıyorum.

Öne Çıkanlar