Danıştay 5. Daire 2018/5408 E. 2020/5325 K.

21-11-2021

Özeti: Davada polis memuru davacının, bildiği veya gördüğü bir suçun izlenmesi ve suçlunun yakalanması için gerekli girişimde bulunmamak fiilini işlediğinden bahisle meslekten çıkarma cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin Emniyet Genel Müdürlüğü Yüksek Disiplin Kurulu kararının iptali istenilmiştir. İdare Mahkemesi kararında olayda, dava konusu işleme dayanak alınan, şüpheli şahısları izinsiz kazı yapmak üzere kazı alanına getirmek, bu şahıslar kültür varlıklarını bulmak amacıyla izinsiz kazı yaptığı esnada onlara gözcülük yapmak fiilleriyle aynı zamanda kültür varlıklarını bulmak amacıyla izinsiz olarak kazı veya sondaj yapmak suçunun faillerinden biri olan davacının, iştirak ettiği suç nedeniyle kendisini suçlayıcı beyanda bulunmaya zorlanamayacağı, bu sebeple suça iştirak eden davacının bildiği veya gördüğü bir suçun izlenmesi ve suçlunun yakalanması için gerekli girişimde bulunmamak suç tanımıyla örtüşmediği ve disiplin hukukunda yer alan tipiklik şartının gerçekleşmediği anlaşıldığından davacının anılan madde uyarınca meslekten çıkarma cezası ile cezalandırılmasına yönelik olarak tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı, diğer yandan, davalı idare tarafından, söz konusu disiplin soruşturması kapsamında davacının eylemine uyan başka bir disiplin cezası verilebileceği hususunun da açık olduğu sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

İSTEMİN KONUSU : .... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :

Dava konusu istem: ... Emniyet Müdürlüğü emrinde polis memuru olarak görev yapan davacının, "bildiği veya gördüğü bir suçun izlenmesi ve suçlunun yakalanması için gerekli girişimde bulunmamak" fiilini işlediğinden bahisle Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü'nün 8/14. maddesi uyarınca meslekten çıkarma cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin … tarih ve … sayılı Emniyet Genel Müdürlüğü Yüksek Disiplin Kurulu kararının iptali istenilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: .... İdare Mahkemesinin Danıştay Beşinci Dairesinin 15/05/2018 tarih ve E:2016/23738, K:2018/14222 sayılı bozma kararına uymak suretiyle verdiği ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararında; olayda, dava konusu işleme dayanak alınan, şüpheli şahısları izinsiz kazı yapmak üzere kazı alanına getirmek, bu şahıslar kültür varlıklarını bulmak amacıyla izinsiz kazı yaptığı esnada onlara gözcülük yapmak fiilleriyle aynı zamanda "kültür varlıklarını bulmak amacıyla izinsiz olarak kazı veya sondaj yapmak" suçunun faillerinden biri olan davacının, iştirak ettiği suç nedeniyle kendisini suçlayıcı beyanda bulunmaya zorlanamayacağı, bu sebeple suça iştirak eden davacının eyleminin anılan Tüzüğün 8/14. maddesinde yer alan "bildiği veya gördüğü bir suçun izlenmesi ve suçlunun yakalanması için gerekli girişimde bulunmamak" suç tanımıyla örtüşmediği ve disiplin hukukunda yer alan "tipiklik" şartının gerçekleşmediği anlaşıldığından davacının anılan madde uyarınca meslekten çıkarma cezası ile cezalandırılmasına yönelik olarak tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı, diğer yandan, davalı idare tarafından, söz konusu disiplin soruşturması kapsamında davacının eylemine uyan başka bir disiplin cezası verilebileceği hususunun da açık olduğu sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından; dava konusu işlemin hukuka uygun olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'NİN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra dosya tekemmül ettiğinden davalı idarenin yürütmenin durdurulması istemi ve davanın bu aşamada genişletilemeyeceği açık olduğundan davacının yasal faiz istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin işin gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:

İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:

Açıklanan nedenlerle;

1. Davalının temyiz isteminin reddine,

2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptali yolundaki .... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararının ONANMASINA,

3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,

4. 2577 sayılı Kanun'un (geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (onbeş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23/11/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Öne Çıkanlar