Danıştay 8. Dairesi 2021/1437 E. 2021/1403 K.

10-10-2021

Özeti: Tabip Odasına bağlı doktor olarak görev yapan davacı tarafından, geçici olarak 3 ay süre ile meslekten men cezası ile tecziyesine ilişkin Tabip Odası Onur Kurulu kararının Türk Tabipler Birliği Yüksek Onur Kurulunca onanmasına ilişkin Tabip Odası Başkanlığı yazısı ile bildirilen Türk Tabipler Birliği kararının iptali istenilmiştir. İdare Mahkemelerinin tek hakim sınırı dışında kalan bütün kararlarına karşı mahkemenin bulunduğu yargı çevresindeki bölge idare mahkemesine istinaf başvurusunda bulunulabileceği, bölge idare mahkemesince istinaf incelemesi üzerine verilen kararlara karşı ise sadece İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun temyiz maddesinde yer alan konular ile sınırlı olarak Danıştay'a temyiz başvurusunda bulunulabileceği, bölge idare mahkemelerince istinaf incelemesi üzerine verilen ve madde kapsamı dışında olan kararların ise kesin olduğu görülmektedir. Olayda, davacı hakkında tesis edilen 3 ay süreyle meslekten men cezasına karşı açılan davanın, belli bir meslekten, kamu görevinden veya öğrencilik statüsünden çıkarılma sonucunu doğuran işlemlere karşı açılan iptal davası olarak nitelendirilemeyeceği anlaşılmaktadır. Bu sebeple temyiz isteminin incelenmesine yasal olanak bulunmamaktadır.

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin …tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :

Dava konusu istem: Kocaeli Tabip Odasına bağlı doktor olarak görev yapan davacı tarafından, geçici olarak 3 ay süre ile meslekten men cezası ile tecziyesine ilişkin … tarihli, … sayılı Kocaeli Tabip Odası Onur Kurulu kararının Türk Tabipler Birliği Yüksek Onur Kurulunca onanmasına ilişkin Kocaeli Tabip Odası Başkanlığının … tarihli, … sayılı yazısı ile bildirilen Türk Tabipler Birliğinin … sayılı kararının iptali istenilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; Kocaeli Tabip Odası Onur Kurulu tarafından yürütülen soruşturma sonucunda 02.05.2015 tarihinde Dr….ya, Dr. …e, Dr. …a 6 ay süreli meslekten alıkoyma cezası verildiği, söz konusu cezaya yapılan itirazlar neticesinde Türk Tabipleri Birliği Yüksek Onur Kurulunca … sayı … tarihli kararıyla "Dr. … ve Dr. … hakkında Yönetim Kurulu tarafından alınmış bir soruşturma kararı bulunmadığı, soruşturmacı tarafından soruşturmaya dâhil edildikleri, Onur Kurulu tarafından haklarında soruşturma kararı bulunmayan bu hekimler hakkında ceza kararı verildiği anlaşılmakla, Dr. … ve Dr. …ın 6 ay süre ile geçici olarak meslekten alıkoyma cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Kocaeli Tabip Odası Onur Kurulu kararının usulden bozulmasına, Dr. …in eyleminin meslekten men cezası gerektirmekle birlikte üst sınırdan verilen ceza ile hekimin eylemi arasında adil bir denge kurulmadığı sonucuna varılarak Dr. …in 6 ay süre ile geçici olarak meslekten alıkoyma cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Kocaeli Tabip Odası Onur Kurulu kararının bozulmasına" karar verildiği, sonrasında davacının da soruşturmaya dahil edilerek dava konusu işlemin tesis edildiğinin anlaşıldığı, Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı Genel Sağlık Sigortası Genel Müdürlüğü Rehberlik ve Teftiş Başkanlığı tarafından hazırlanan soruşturma raporunda; sağlık hizmeti sunulmadığı halde kuruma fatura edilen işlemler, acil bölümünde acil sağlık hizmeti sunulduğu halde uzmanlık bölümlerinde daha yüksek tutarlı sağlık hizmetleri sunulmuş gibi kuruma fatura edilen işlemler, sunulan sağlık hizmetlerinden daha yüksek tutarlı sağlık hizmetleri sunulmuş gibi kuruma fatura edildiği tespit edilen işlemler, MR çekimi yapılmadığı halde çekilmiş gibi kuruma fatura edilen işlemler, MR çekim tarihi işlem tarihinden önce olan takipler ile ilgili işlemler, işe giriş sağlık raporlarına ait kontrollerin kuruma fatura edilmesi sağlık hizmeti sunulmadığı, sağlık hizmeti sunulmuş gibi fatura edilen işlemler, doğum olmadığı halde kuruma fatura edilen doğum işlemleri, sünnet kampanyasının değerlendirme kapsamına alındığı, ayrıca UYAP üzerinden yapılan incelemede davacı hakkında resmi belge sahtecilik ve kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık suçundan dolayı ... Ağır Ceza Mahkemesince devam eden kovuşturmasının bulunduğu görülmekte olup; dosya kapsamında yer alan bilgi ve belgelerin birlikte değerlendirilmesinden davacının kamu kurum ve kuruluşlarının dolandırılmasına yönelik eylemlerinde birden çok şahısla birlikte işbirliği içinde olduğu tespitleri dikkate alındığında, sağlık hizmetini gerektiği gibi usulüne uygun sunmadığı (kamu kurum ve kuruluşlarının dolandırılması...) sonucuna varılan Özel Tıp Merkezi'nin mesul müdürü davacı hakkında "3 ay süreyle meslekten men cezası" uygulanması yolundaki dava konusu işlemde hukuka aykırılık görülmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince; istinaf başvurusuna konu Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesi kararının, hukuka ve usule aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'İN DÜŞÜNCESİ: İstemin incelenmeksizin reddi gerektiği gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun "İstinaf" başlıklı 45. maddesinde, "1) İdare ve vergi mahkemelerinin kararlarına karşı, başka kanunlarda aksine hüküm bulunsa dahi, mahkemenin bulunduğu yargı çevresindeki bölge idare mahkemesine, kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde istinaf yoluna başvurulabilir.

3) Bölge idare mahkemesi, yaptığı inceleme sonunda ilk derece mahkemesi kararını hukuka uygun bulursa istinaf başvurusunun reddine karar verir. Karardaki maddi yanlışlıkların düzeltilmesi mümkün ise gerekli düzeltmeyi yaparak aynı kararı verir.

6) Bölge idare mahkemelerinin 46 ncı maddeye göre temyize açık olmayan kararları kesindir." hükmüne yer verilmiştir.

Aynı Kanun'un "Temyiz" başlıklı 46. maddesinin 1. fıkrasının (d) bendinde, belli bir ticari faaliyetin icrasını süresiz veya otuz gün yahut daha uzun süreyle engelleyen işlemlere karşı açılan iptal davaları hakkında verilen kararların Danıştay'da, kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde temyiz edilebileceği kurala bağlanmıştır.

Yukarıda yer verilen mevzuat hükümlerinin değerlendirilmesinden; İdare Mahkemelerinin tek hakim sınırı dışında kalan bütün kararlarına karşı mahkemenin bulunduğu yargı çevresindeki bölge idare mahkemesine istinaf başvurusunda bulunulabileceği, bölge idare mahkemesince istinaf incelemesi üzerine verilen kararlara karşı ise sadece 2577 sayılı Kanun'un 46. maddesinde yer alan konular ile sınırlı olarak Danıştay'a temyiz başvurusunda bulunulabileceği, bölge idare mahkemelerince istinaf incelemesi üzerine verilen ve 46. madde kapsamı dışında olan kararların ise kesin olduğu görülmektedir.

Olayda, davacı hakkında tesis edilen 3 ay süreyle meslekten men cezasına karşı açılan davanın, 2577 sayılı Kanun'un 46/1-(c) bendinde yer alan "belli bir meslekten, kamu görevinden veya öğrencilik statüsünden çıkarılma sonucunu doğuran işlemlere karşı açılan iptal davası" olarak nitelendirilemeyeceği anlaşılmaktadır.

Bu durumda, temyiz istemine esas teşkil eden kararın Bölge İdare Mahkemesinin 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunun 46. maddesine göre temyiz yolu açık olmayan "kesin" kararlarından olduğu anlaşıldığından temyiz isteminin incelenmesine yasal olanak bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU:

Açıklanan nedenlerle;

1- TEMYİZ İSTEMİNİN İNCELENMEKSİZİN REDDİNE,

2- Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,

Kesin olarak, 09/03/2021 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.

KARŞI OY :

Dava; Kocaeli Tabip Odasına bağlı doktor olarak görev yapan davacı tarafından, geçici olarak 3 ay süre ile meslekten men cezası ile tecziyesine ilişkin … tarihli, … sayılı Kocaeli Tabip Odası Onur Kurulu kararının Türk Tabipler Birliği Yüksek Onur Kurulunca onanmasına ilişkin Kocaeli Tabip Odası Başkanlığının … tarihli, … sayılı yazısı ile bildirilen Türk Tabipler Birliğinin … sayılı kararının iptali istemiyle açılmıştır.

2577 sayılı Kanun'un "Temyiz" başlıklı 46. maddesinde, "Danıştay dava dairelerinin nihai kararları ile bölge idare mahkemelerinin aşağıda sayılan davalar hakkında verdikleri kararlar, başka kanunlarda aksine hüküm bulunsa dahi Danıştay'da, kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde temyiz edilebilir: ... (d) bendinde ; Belli bir ticari faaliyetin icrasını süresiz veya otuz gün yahut daha uzun süreyle engelleyen işlemlere karşı açılan iptal davaları... hükmüne yer verilmiştir.

Yukarıda yer verilen mevzuat hükümlerinin değerlendirilmesinden, davacının yapmış olduğu serbest meslek faaliyetinin "ticari faaliyet" olarak nitelendirilebileceği, kanun metninden de benzer sonucu doğuran her türlü işlemin temyize tabi olduğu anlaşıldığından, serbest hekimlik yapmakta olan davacının, ''3 ay süreyle işten çıkarma cezası'' ile cezalandırılmasına ilişkin işlemin de davacının ticari faaliyetinin icrasını otuz günden uzun süreyle engellemesine sebebiyet verdiği sonucuna ulaşılmaktadır.

Bu nedenle, davacı hakkında tesis edilen işlemin iptali istemiyle açılan davada, temyiz yolu açık bulunduğundan, davacının temyiz istemlerinin incelenmeksizin reddine ilişkin aksi yöndeki çoğunluk kararına katılmıyorum.

Öne Çıkanlar