Gaziantep BAM 17. H.D. 2018/2322 E. 2020/265 K.

16-10-2021

Özeti: Dava, gayrimenkul satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan eksik imalat bedeli ve geç teslimden kaynaklanan kira alacağı istemlerine ilişkindir. Davaya konu somut uyuşmazlık arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden doğmuş olup davacılar arsa sahibi, davalılar ise yüklenicidir. Taraflar arasında gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlenmiş olup yükleniciler dava konusu daireleri yapı ruhsatı alım tarihinden itibaren yirmi dört aylık süre içerisinde yapmayı kabul ve taahhüt etmiştir. Eser sözleşmelerinde kural olarak, davacı iş sahibi ödemeyi, davalı yüklenici ise eseri yapıp teslim ettiğini ispat yükümlülüğü altındadır. Taraflar arasındaki sözleşmede teslim iskan ruhsatı alınması şartına bağlanmıştır. Somut olayda mahallinde yapılan keşif sonrası alınan teknik bilirkişi raporlarından yüklenilen işin sözleşmede kararlaştırılan şekilde tamamlanmadığı ve dolayısıyla usulüne uygun ve zamanında yapılmış bir teslimden söz edilemeyeceği anlaşılmaktadır. Yükleniciler edimlerini yerine getirdiklerini dava konusu eseri usulüne uygun şekilde teslim ettiklerini kanıtlayamamıştır. Mahkemece, benimsenen bilirkişi raporları doğrultusunda arsa sahiplerine gerek geç teslimden ötürü kira ve gerekse eksik imalatlar bedeli ödenmesine karar verilmiş olmasında usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır. Yüklenicilerin yerinde görülmeyen istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmesi gerekmektedir.

Mardin 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 19/09/2018 tarih ve 2017/193 esas ve 2018/518 karar sayılı kararı aleyhine davalılar vekili istinaf başvurusunda bulunduğundan dosyanın yapılan incelemesi sonunda;

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;

Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; arsa maliklerinden olan davacı müvekkilleri ile davalı müteahhitler arasında 02/07/2013 tarihinde Mardin 1. Noterliğinde ... yevmiye numarası ile kat karşılığı inşaat sözleşmesi akdedildiğini, bu sözleşme uyarınca davacı olan müvekkillerinin hissedarı oldukları 13 Mart Mah. ...... parsel nolu arsa üzerinde bulunan apartmanlar yıkılarak yeniden sözleşmede yer alan özel hükümler uyarınca inşa edileceğini, taraflar arasında iş bu sözleşme akdedildikten sonra davalı müteahhitler tarafından mevcut iki apartman yıkılarak yeniden 2 bloktan oluşan yapıların inşasına başlandığını, müteahhitlerin iş bu daireleri ve yapıları sözleşmede belirtilen şartlara uygun bir şekilde ve de sözleşmede öngörülen sürede teslim edilemediğini, davalı müteahhitlerce inşa edilen yapılarda bulunan daireler arasında fazlaca ve rahatsız edici seslerin duyulması üzerine ses yalıtımının kötü olduğunun müvekkilleri Y... A... ve C...S... tarafından anlaşıldığını, duvar kalınlıklarının sözleşmenin teknik şartnamesine uymadığını, müvekkilleri tarafından binanın bölüşülmesi konusunda sözleşmede belirtildiği gibi net 150 metrekare olmadığını, yaklaşık 137 metrekare olduğunu, sözleşmede yer almasına rağmen binada doğalgaz tesisatının bulunmadığını, binanın giriş duvarlarına ve zeminine mermer döşeneceği belirtilmiş ise de döşenmediğini, dairelerin müvekkillerine 6 ay geç teslim edildiğini beyan ederek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 100,00 TL'nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa bırakılmasına karar verilmesini talep  etmiştir.

Davacı vekili ıslah dilekçesi ile dava değerini toplamda 64.860,51 TL ‘ye çıkardığını beyan etmiştir.

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesini kabul etmediklerini, davacı tarafın iddialarının gerçeği yansıtmadığını,  üye sayısı 20 olan bu inşaat sözleşmesinde sadece art niyetle hareket eden ve birbirini tanıyan üç kişinin iş bu davayı açması bile kötü niyetle hareket ettiklerinin en açık kanıtı olduğunu, dairelerin teknik şartnameye uygun olarak teslim edildiğini, ses yalıtımının kötü olduğu hususunun gerçeği yansıtmadığını, dairelerin metrekarelerinin eksik olduğunun davacılar tarafından haricen yapılan ölçümle belirlendiğini, bu hususu kabul etmediklerini, bilirkişi marifetiyle dairelerin metrekarelerinin tespit edilmesi gerektiğini, doğalgaz tesistının döşenmesinin alanında uzman ve sertifikası bulunan şirketler tarafından projelendirildikten sonra döşenmekte olup inşaatların teslim tarihinde Mardin'de doğalgaz akımı ile ilgili bir çalışma bulunmadığını, bina girişi, duvarlar ve zeminin mermer ile döşeneceği hususunun gerçeği yansıtmadığını, müvekkillerinin ekstra donanımlar ve eklentilerle dairleri donattıklarını, dairenin 6 ay geç teslim edilmesinin terör olayları gibi mücbir sebeplere dayandığını belirterek davanın reddini talep etmiş yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacılar üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulü ile her bir davacı için 21.620,17 TL olmak üzere toplam 64.860,51 TL'nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine karar verilmiştir.

İstinaf kanun yoluna başvuran davalılar vekili dilekçesinde özetle;  öncelikle davacı iddialarını kabul etmediklerini, davaya konu binaların dış cephe ve iç cephe ses ve yalıtım bakımından hem mevzuat gereği uyulması gereken kriterlere hem de sözleşme ve teknik şartnameye uygun yapıldığını, kullanılan malzemelerin ultra lüks olacak şekilde TSE kriterlerine uygun malzemeler olduğunu, binada doğalgaz tesisatı bulunmadığına dair iddiaların asılsız olduğunu, davacıların dairelerinin eksiksiz ve zamanında teslim edildiğini, tanzim edilen bilirkişi raporunun eksik ve yetersiz olduğunu beyanla kararın yeniden incelenmek ve karar verilmek üzere kaldırılmasını istemiştir.

Dava, gayrimenkul satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan eksik imalat bedeli ve geç teslimden kaynaklanan kira alacağı istemlerine ilişkindir.

HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda;

Davaya konu somut uyuşmazlık arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden doğmuş olup davacılar arsa sahibi, davalılar ise yüklenicidir.

Taraflar arasında 02.07.2013 tarihinde gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlenmiş olup davalı yükleniciler dava konusu daireleri yapı ruhsatı alım tarihinden itibaren 24 aylık süre içerisinde yapmayı kabul ve taahhüt etmiştir.

Eser sözleşmelerinde kural olarak, davacı iş sahibi ödemeyi, davalı yüklenici ise eseri yapıp teslim ettiğini ispat yükümlülüğü altındadır.

Taraflar arasındaki sözleşmede teslim iskan ruhsatı alınması şartına bağlanmıştır. Ancak somut olayda mahallinde yapılan keşif sonrası alınan teknik bilirkişi raporlarından yüklenilen işin sözleşmede kararlaştırılan şekilde tamamlanmadığı ve dolayısıyla usulüne uygun ve zamanında yapılmış bir teslimden söz edilemeyeceği anlaşılmaktadır.

Şu halde davalı yükleniciler edimlerini yerine getirdiklerini ( dava konusu eseri usulüne uygun şekilde teslim ettiklerini) kanıtlayamamıştır.

Bu durumda mahkemece, benimsenen bilirkişi raporları doğrultusunda davacılara gerek ( geç teslimden ötürü) kira ve gerekse eksik imalatlar bedeli ödenmesine karar verilmiş olmasında usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır.

Belirtilen nedenlerle, davalılar vekilinin yerinde görülmeyen istinaf başvurularının HMK'nın 353/1-b,1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.

KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;

1-Davalılar vekilinin istinaf başvurularının HMK'nın 353/1-b,1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,

2-Davalılardan alınması gereken 4.430,62TL istinaf karar harcından peşin alınan 1.107,65 TL nin mahsubu ile bakiye 3.322,97TL'nin davalılardan alınarak Hazineye gelir kaydına,

3-İstinaf yargılama giderlerinin davalılar üzerinde bırakılmasına,

4-Duruşma açılmadığından istinaf vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,

5-Gider avansından harcanmayan kısmın talep halinde ilgililerine iadesine,

Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, HMK'nın 362/1-a maddesi gereğince KESİN olarak oybirliğiyle karar verildi. 14/02/2020

Öne Çıkanlar