İstanbul BAM 43. H.D. 2020/1 E. 2020/477 K.

16-10-2021

Özeti: Dava, usulsüz işlemler yapılarak banka iç kurallarına aykırı olacak şekilde kredi kullanılması nedeniyle bankanın uğradığı zararın davalılardan tahsili davasıdır. İstinafa gelen uyuşmazlık temelde, davalıların usulsüz ve hileli hareketler ile davalı şirketlere kredi verilmesini sağlayıp sağlamadıkları, banka zararının bulunup bulunmadığı ve zarardan davalıların sorumlu olup olmadıkları noktasındadır. Eldeki asıl ve birleşen davanın dayanağını Emlak Bankası Şubesinin 23.02.1994 tarihinde Genel Müdürlüğe hitaben yazdığı yazı oluşturmaktadır. Her ne kadar süreç içerisinde bu sanıklar hakkında ölüm ve ceza zamanaşımı süresinin geçmesi nedenlerine dayalı olarak düşme kararları verilmiş ise de davalıların kullandığı kredi nedeniyle bankayı zarara uğrattıkları sabit hale gelmiştir. Bu davalılar davacı bankaya karşı davalı şirketin kullandığı krediden dolayı oluşan zarardan haksız fiil hükümlerine göre sorumludurlar. Tefrik kararından sonra eldeki dava dosyasında kalan davalılar davacı bankanın zararından kredi borçlusu ve kefillerle birlikte sorumlu olmalarına rağmen eksik inceleme ile bu davalılar yönünden davanın reddine karar verilmesi isabetli olmamıştır. Mahkemece, alanında uzman bir bankacı bilirkişiden, Yargıtay Ceza Dairesinin bozma ilamındaki kabulü, ceza dosyasında alınan bilirkişi raporu ile müfettiş raporundaki ödeme ve ödeme tarihlerine ilişkin tespitler, davacı banka tarafından sunulan 15/10/1993 tarihli belge ile şirkete kullandırılan krediye ilişkin genel kredi sözleşmesi ve kefalet sözleşmesi nazara alınarak banka alacağı hesaplattırılarak rapor alınıp asıl ve birleşen davalar yönünden oluşacak duruma göre sonuca gidilmesi gerekmektedir.

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi

TARİHİ: 19/07/2017

NUMARASI : 2013/1 Esas - 2017/723 Karar

DAVA: Alacak

İSTİNAF KARAR TARİHİ: 24/12/2020

Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün davacı/davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili bankanın Pendik Şubesi Eski Müdürü ..., davalı ..., ... Kartal Şubesi Eski Müdürü ... koordinatörlüğünde diğer davalıların da iştirakiyle paravan olarak kullandırılan ... Limited şirketleri yetkili ve elemanları aracılığıyla yanıltıcı işlemler yapılarak, banka zararına menfaat sağladıklarını, adı geçenler hakkında kamu davası açıldığı,17.01.1992 tarihinde Kızılay Şubesinden ...'nun hesabına gönderilen 600.000.-TL.nin hesaba 600.000.000.-TL olarak geçilerek kullandırıldığı, davalı ... hesabı müsait olmadığı halde 13.01.1992 de 1.000.000.000.-TL. ve 30.01.1992 de de 125.000.000.-TL. Iik çeklere provizyon verilerek, banka kaynağının kullandırıldığı, Silivri Şubesinde ise davalılardan ... adına 21.10.1991 tarihinde 10.000.000.-TL.Iik vadesiz mevduat hesabı açıldığı ve diğer davalı ... yakınlarınca Pendik Şubesindeki ... hesabına yatırılan paralardan 2.000.000.000.-TL'sinin Silivri Şubesindeki bu ... hesabına güven yaratmak için havale edildiği, .... San. ve Tic. Ltd. Şti. lehine 19.03.1992 tarihinde mevduat sertifikası karşılığı 2.000.000.000.-TL.Iık kredi istendiği, %30 fazlası teminat alınması kaydıyla onaylanan kredinin, Müdür ... tarafından hiçbir teminat alınmadan 25.03.1992 tarihinde kullandırıldığı, devamında davalılardan ... 5.500.000.000.-TL. Iık ek kredi isteminde bulunduğu ve yine %30 fazlası rehin alınmadan kullandırıldığı, 0.000.000.000.-TL.Iik onaylanan krediler için %30 fazlası nakit bloke yapılması gerekirken, teminata alınan tahvillerin kredi miktarlarını bile karşılayamaması üzerine 47.000.000.000.-TL'lık teminat noksanı oluştuğu, bunların gizlenmesi amacıyla risk cetvellerinin teminatlıymış gibi düzenlendiği, devamını dava dilekçesinde olmak üzere banka alacağının tespitine, belirlenecek alacakta ödememe nedeniyle asgari gelir kayıpları kısa vadeli krediierin "getirişi oranında olacağından 23.02.1994 tarihine kadar işlemiş getiri vs tutarı ile birlikte toplam 61.823.083.983-TL alacağın, dava tarihinden ödeme tarihine kadar işleyecek %95faiziyle birlikte hüküm altına alınarak borçlu davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.

CEVAP : ....Ltd. Şti., ...Ltd. Şti., ...Ltd. Şti., ...Ltd. Şti. vekili tarafından verilen 09.05.1994 havale tarihli Cevap Dilekçesinde özetle; davacı banka kaynaklarını haksız kullanmadığı gibi bankaya menfaat sağladıkları talep edilen kredilerin titiz incelemeler sonucu bölge veya Genel Müdürlükçe onaylandığı, bankanın kendi yaptığı hatalı ve usulsüz işlemleri müvekkillerine taşıtmak istediğini, müvekkil şirketlerce Silivri ve Altıyol Şubelerinden kullanılan kredilerin yasal prosedür içinde kullanılarak faizleriyle ödenerek kapatıldıkları, Kartal Şubesinden ... Ltd.Şti.'ye kullandırılan 65.000.000-DM.Iık ihracat kredisinin banka tarafından, usulsüz olarak dövize endeksli krediye dönüştürüldüğü, müvekkilinin borcunu kapatmak istediği, ancak kabul edilmediğini, davacının 420 Milyar TL'Iik tahvilini 402 Milyar TL olarak nakde dönüştürerek 18 Milyar TL zarara neden olduğunu, bunun üzerine müvekkilinin ihracat bağlantılarını gerçekleştiremeyerek büyük kayıplara uğradığını, bankanın usulsüz işlemlerine rağmen müvekkili şirketlerce 50 Milyar TL'lik taşınmaz ve 3 milyar TL'lik nakit ödeme yapıldığını, diğer davalıların taraf ehliyeti bulunmadığını, Kartal 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 1994/40 E. sayılı dosyası delil gösterilerek diğer müvekkillerin aleyhine dava açılmasının mümkün olmadığını bu nedenlerle davanın reddini talep etmiştir. ... vekili cevap dilekçesinde özetle: davalının ihtiyati haciz dilekçesinde borçlu gösterilen diğer şahısların hiç birini tanımadığını, bu şahıslarla ve diğer borçlulara ait olduğu belirtilen şirketlerde hiçbir ilgisinin bulunmadığını, davalının hangi eylemden dolayı bankayı zarara uğrattığının açıklanmadığı, somut bir delil ve belge sunulmadığını, hiçbir senet, çek veya sözleşmede imzası bulunmadığını, buna rağmen 36 milyar TL'lik ihtiyati haciz tehdidi altında tutulmasının kanuna aykırı olduğunu, davacının dava dilekçesinde belirtilen şirketlerde çalışan ya da ortak olmadığını, sadece parasını ödeyip sertifika aldığını, mücerret iddialarla müvekkilinin diğer davalılarla birlikte hareket ettiğini öne sürmenin usule ve kanuna aykırı olduğunu, müvekkili hakkındaki ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. ... cevap dilekçesinde özetle; Kartal Şubesinde Müdür olarak görevli iken 20.10.1992 tarihinde ... ve ... isimli şahıslara ait ... Tic. Paz. Ltd. Şti. lehine nakit, mevduat, ..., Hazine Bonosu, Devlet Tahvili karşılığı 65.000.000-DM kredi teklifinde bulunduğunu, teklifin onaylandığını, 420 Milyar TL Devlet Tahvili ve 1.5 Milyon DM rehin alınarak genel müdürlük izinleri tatında 333 Milyar TL kredi kullandırdığını, işlemlerle ilgili hiçbir usulsüzlük bulunmadığını, onaylanan kredinin vadesinin 1 yıl olmasına karşın vadeden önce 15.10.1993 tarihine kadar 333 Milyar TL anapara ve ayrıca 122 Milyar TL kur farkı ve faiz olarak 455 Milyar TL tahsil edildiğini, banka zararının bulunmadığını, zimmet suçu işlediğine dair herhangi bir belge sunulmadığını, normal bankacılık işlemleri suçmuş gibi gösterilerek maddi ve manevi zarara uğratıldığını, mevduat sertifikası hesabı açmakla suçlandığını halbuki görevlerinden birinin mevduat toplamak olduğunu, söz konusu paranın da Altıyol Şubesinden gelmediğini, kredi kullandırılırken tüm mevzuat hükümlerine uyulduğunu, krediyi ... Ltd. Şti.'ne kullandırdığı 20.5 Milyar TL mevduatın sehven rehin gibi gösterildiğini, risk cetvelini görmediğini, bir yıl boyunca bunları gizlemenin mümkün olmadığını, firmaya kredi kullandırırken firma sahibi ... haricinde kimseyle görüşmediğini, ... ile mağaza açılışında karşılaştığını, adı geçenin ... olduğunu bilmediğini, diğer borçlularla hiçbir ilgisinin bulunmadığını, ... haricinde hiçbirini tanımadığını, bu nedenlerle davanın reddini talep etmiştir. ... vekili cevap dilekçesinde özetle: Müvekkilinin davalılardan bir kısmının sigortacısı olduğunu, bunun dışında davacı banka veya diğer davalılarla ilgili bir ilişkisinin bulunmadığını, gönderilen havalenin hesaba fazla geçmesi ve karşılığı bulunmayan çeke provizyon verilmesi işlemlerinin bankanın bünyesinde olan işlemler olduğunu, müvekkilinin bu işlemlere dolaylı veya dolaysız müdahalesi bulunmadığını, elde edilen paraların müvekkiline ödenmediğini, bahsedilen işlemlere taraf olmayan müvekkilinin bankadan sertifika almadığını, banka zararına menfaat elde etmediğinden davaya taraf olmadığını, açılan ceza davalarında da müvekkiline yöneltilen suçlama bulunmadığını, müvekkilinin davacıya hiçbir borcu bulunmadığını, bu nedenlerle davanın reddini talep etmiştir. .... vekili cevap dilekçesinde özetle; İhtiyati haciz kararı ile anayasanın ihlal edildiğini, ihtiyati haciz kararının İİK'ya aykırı olduğunu, davanın davalının ikametgahında açılması gerekirken Kadıköy'de açılması nedeniyle davaya bakmaya yetkili olmadığını, yetkili mahkemenin İstanbul mahkemeleri olduğunu, açılan davanın yersiz olduğunu, müvekkillerinin hiçbir şekilde borçlu olmadıklarını, müvekkillerinden .... Ltd.Şti., ... A.Ş., ... A.Ş., ... A.Ş. ...A.Ş., ... A.Ş., ... A.Ş., ... A.Ş. gibi şirketlerin ortağı olduğunu, diğer davalılar ..., ... ve ... ise .... Ltd. Şti.nin sigortalı elemanları olduklarını, müvekkili ...'nun ne şirketleri ve ne de şahsi olarak ... Bankası ile hiçbir ilişkisinin bulunmadığını, sadece bankanın tanıdığı serbest faiz esasından yararlanmak için davacı bankanın diğer bankalardan birkaç puan daha fazla faiz vermesi nedeniyle bankanın şubelerinden elemanları aracılığıyla peşin para karşılığı mevduat sertifikası aldığı ilişkisinin buldan ibaret olduğunu, sertifika almak için yatırdığı paraların banka içi personel tarafından kime ne şekilde virman edildiği, teminat gösterildiği gibi hususların müvekkili bilgisi dışında olduğunu, bankanın iç ilişkilerinin müvekkilini bağlamadığını, müvekkili elemanlarından ... Silivri'de oturduklarından ... Bankası Şubesinden, ... de Üsküdar'da oturması nedeniyle Kadıköy Altıyol ... Bankası Şubesinden sertifika alarak müvekkili ...verdikleri, davacının Beyoğlu .... Noterliğinin 17.02.1993 tarih ve ... yevmiye sayılı ihtarı ile diğer davalılardan 7 gün içinde bankaya teminat vermelerini istediğini, ancak müvekkillerinin ihtar çekilenler arasında bulunmadığını, bu nedenlerle davanın reddini talep etmiştir. ... vekili cevap dilekçesinde özetle: Açılan davanın son derece muğlak olduğunu, kimin ne yaptığı hangi işlemlere karıştığı hususlarının izah edilmeyerek olayların süslendiğini, her davalının olaylara İştiraki veya hangi hareketi ile zarar verdiğinin gösterilmediğini, tepsinin mahkemeye bırakıldığını, alacak davasında tespit istenilmesinin mümkün olmadığını, müvekkili hakkında açılan 1994/40 E. sayılı dosyada yapılan cezai takibata karşı verdiği savunmasının örneğinin sunulduğunu, müvekkilinin banka zararına yaptığı herhangi bir işlem bulunmadığını, müteselsil sorumluluktan bahsedildiğini ancak bunu kabul etmediklerini, böyle bir sorumluluğu gerektirecek hiçbir işleminin de bulunmadığı, bu nedenlerle davanın reddini talep etmiştir.

... vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davacı bankadan herhangi bir kredi kullanmadığını, bankanın kredilendirdiği şirketlerle ilgili kefalet hissedar ve benzeri bir sorumluluğunun bulunmadığını, banka nezdinde 80.000.000.-TL Iık bir çek borçlusu olduğunu, bankanın sadece cezai takibat yaptığını, diğer kambiyo senetlerinde imzasının taklit edildiğini, ... Bankası Fikirtepe Şubesindeki 1.580.000.000.-TL'lik çekteki imzanın da müvekkiline ait olmadığını, çekin iadesi için bankaya ihtar keşide ettiğini, banka teşkilatındaki Müfettiş raporlarına dayanılarak ihtiyati haciz talep edildiğini ve müvekkilinin gerçek borçlularla aynı kefeye konularak verilen ihtiyati hacizden mağdur olduğunu, zarar ziyan talep haklarını saklı tuttuklarını, bu nedenlerle davanın reddini talep etmiştir. ... vekili cevap dilekçesinde özetle: Müvekkilleri ile diğer davalılar ve davacı arasında hiçbir ilişki ve fiile iştirak bulunmadığını, taahhüt altına sokan bir işleminin bulunmadığını, dava dilekçesinde yeterli açıklık bulunmadığını, huzurdaki davanın tefrik edilerek müvekkilleri kaza çevresi içinde açılmasına karar verilmesini talep ettiklerini, dava haksız fiil ve sebepsiz iktisap niteliğinde bulunduğundan bankanın bu fiilleri muttali olduğu tarihten itibaren 1 yıl içinde davayı açması gerektiğini, dava konusu bir kısım kredi işlemlerine 1992 Kasımında muttali olduğu halde 1994 Şubatında açılan davanın hak süresi dolduktan sonra açıldığını, davacı yanın dava dilekçesine açıklık getirmesi gerektiğini, mücerret ve belirsiz iddiaların tümünü reddettiklerini, müvekkillerinin hangi işlemlere katıldığı, hangi hareketlerle banka zararına neden olunduğu, hangi hareketlerle müvekkilleri malvarlıklarında haksız zenginleşmenin oluştuğunun davacı yanca açıklanmasının gerektiğini, müvekkillerinin davacı bankaya doğrudan veya dolaylı hiçbir borcu ve fiilleri bulunmadıkları halde hayali varsayımlar ve hatalı yorumlar sonucu davaya taraf edildiklerini, akdi ilişkiye dayalı borç doğurucu bir sebep bulunmadığını, davalılardan ...Ticaret Ltd. Şti.'nce davacı bankanın Kartal Şubesine sunulan bonoların sahte olduğunu, Hak düşürücü süre geçtikten sonra açılmış olan davanın reddini talep etmiştir,Birleşen Kapatılan Kadıköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 1995/168 E. Sayılı Dava Dosyasında;DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava açıldıktan sonra Kartal Şubesi tarafından alacağın faizlerinin hesaplanmasında hata yapıldığını, temerrüt faizinden kaynaklanacak fazlaya ilişkin her türlü dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla, banka alacağının tespitine, belirlenecek alacakta ödememe nedeniyle asgari gelir kayıpları kısa vadeli kredilerin getirişi oranında olacağından 23.02.1994 tarihine kadar işlemiş getiri vs tutarı ile birlikte toplam 11.179.514.636 TL. alacağın, dava tarihinden ödeme tarihine kadar işleyecek %95 faiziyle birlikte hüküm altına alınarak borçlu davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline ve iş bu davanın Kadıköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 1994/276 E. sayılı dosyası ile birleştirilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesi talep ve dava etmiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstinaf incelemesine konu ilk derece mahkemesince, taraflar arasındaki uyuşmazlık hakkında, "Dava konusu usulsüz eylem ve işlemlerin 4 ayrı banka şubesinde gerçekleştiği,Pendik şubesinde 17.01.1992 tarihinde Kızılay Ankara Şubesinden 600.000 eski TL olarak gönderilen tutarın davalılar ... hesabına 600.000.000 TL olarak kullandırıldığı ancak davaı ... 599.400.000 03.04.1992 tarihinde yatırılması ile davacının bir zararının oluşmadığı, davalı ... hesabı müsait olmadığı halde 17.01.1992 tarihinde 125.000.000 ve 30.01.1992 tarihinde de 1.000.000.000 provizyon verildiği 30.01.1992 tarihinde yatırılan 1.145.000.000 Tl para yatırılarak hesabın müsait hale geldiği ve davacı bankanın bir zararının söz konusu olmadığı,aryırca bankada görevli kişiler hakkında sorumluluk araştırmasında davalı ... Pendik Şube müdürü olduğu bildirilmesine rağmen buna dair davacı tarafça belge ibraz edilmediği buna dair belgede tespit edilemediği dava konusu Pendik Şubesinde işlem ve eylemlerle ilgili olarak zarar doğurucu bir işlem ve sorumluluarı konusunda belirleme yapılamadığından davalılardan bir zarar talebinin söz konusu olamayacağı,Davacı bankanın Silivri Şubesindeki işlemlerle ilgili olarak davalılardan ... nun ortağı olduğu ...San ve Tic.Ltd.Şti. Ne 26.03.1992 tarihinde 2 milyar tl kredi kullandırıldığı ancak yapılan tahsilatlarla krdei hesabının sıfırlandığı daha sonra şirket lehine kullandırılan ek kredinin de sıfırlandığı ve davacı bankanın bir zararının doğmadığı,davalı ... ortağı olduğu....Ltd. Şti ne kullandırılan kredinin 12.05.1993 vadeli 3 grupta teminat altına alındığı,davalı ... davacı bankayı zararlandırıcı bir eylemi hangi tarihte ve ne tutarda zarar oluştuğunun ispatlanamadığı,Davalı ... görevli bulunduğu döneme ilişkin sorumlulğuna dair delil bulunmadığından talep edilen sorumluluğun yerinde olmadığı,davalı ... ın 04.09.1992 tarihine kadar davacı bankanın Silivri Şube müdürü olmasına rağmen kullandırılan kredilerden sorumlu olması gerektiği ancak kullandırılan kredilerin sıfırlanmış olması nedeni ile bu davalının da sorumluluğunu gerektirir bir risk bulunmadığı,davalı ... yönünden bu davalının 06.01.1993 tarihine kadar davacı bankanın Kartal Şubesinde görevli olduğu, davacı bankanın kayıt ve belgelerine göre davalı müdürün sorumluluğuna ilişkin net ve belirlenebilir belgelere dayanmadığı sorumluluk iddialırının yerinde olmadığı,davalı ... Ltd Şti, yönünden teminat açığına ilişkin işlem ve eylemlerle ilgili belge ibraz edilmediğinden sorumlu olmadığı,davalı ... yönünden bu davalının ...Tic,ortağı olmakla birlikte sorumluluğu konusunda net belge bilgi ibraz edilmediğinden sorumlu tutulamayacağı,davalılar ... hakkında davacı bankayı zarara uğratıcı herhangi bir eylem ve işlem kayıt ve belge bulunmadığından sorumlu tutulamayacakları,davalı ....San ve Tic.Ltd.Şti yönünden kullandırılan 160 milyarlık kredini hazine bonosu alınarak menkul kıymetler müdürlüğüne gönderildiği alınan 192 milyar tl lık nominal değerli tahviller için harcama 108 milyar ise gönderilen 52 milyarlık kısmının menkul kıymetler müdürlüğünve açıklanması gerektiği davalı şirketin sorumlu tutulamayacağı,davalı ... yönünden kullandırılan kredilerin en son 02.09.1992 tarihinde sıfırlanmış olduğu bu davalıdan da talebi mümkün bir zarar bulunmadığı,davalı ....Ltd.Şti.yönünden bu davalıya kullandırılan kredinin günümüze kadar hangi hesaplarda izlendiği halern bakiyesi olup olmadığı ve rehin açığı belgesi yada aciz belgesine bağlanıp bağlanmadığına ilişkin ekstra bil belge sunulmadığından bu davalının da sorumluluğunun bulunmadığı ,davalı ... yönünden davacı banka ile ilgili olmayan bir kısım şirketlerin sahibi olduğu ve diğer davalıların bu şirketlerde çalıştıkları bu davalıların sorumlulukları yönünden bilgi ve belge sunulmadığı ve kayıtlarla da sabit olmadığından bu davalılarında sorumluluğunun bulunmadığı,.davalılar ... yönünden bu davalılar tarafından davacı bankadan sertifika satın almış oldukları hangi eylem ve işlemleri sebebi ile davacı bankayı zarara sokucu hususunda bilgi belge ve kayıt sunulmadığından sorumluluklarının bulunmadığı ,davalı ..., davalı ... yönünden bu davalıların davacı bankaya bir kısım çek ve bonolar verdikleri davalıların çek ve bonolardaki imzaları inkar ettikleri bu çek ve bonolar hakkında takip yapıldığına yada dava açıldığına ilişkin davacı banka tarafından bilgi belge ve kayıt sunulmadığından bu davalıların eylemlerinin davacı bankayı zarara sokan bir yönünün bulunmadığı sorumluluklarının gerekmediği davalı ... yönünden bu davalının davacı banka elindeki 03.09.1993 keşide tarihli 80.000 .000 tl lik çekin keşidecisi olduğu bu çekle ilgili davacı banka tarafından bir takip yapılmadığı davalının da çekdeki imzayı inkar etmesi şeklindeki savunması karşısında davalının eylem ve işlemlerinin davacı bankayı zarara soktuğuna ilişkin bilgi belge ve kayıt sunulmadığından sorumlu tutulamayacağı , verilen Rapor ve ek raporla bu hususların belirlendiği, davacı banka tarafından kök dava ve birleşen dava ile davalılar hakkında 1993 yılıda eldeki bu dava açılmış isede açılan davada her bir davalı için talep edilen sorumluluğun ayrılmadığı davalılardan bir kısmının banka çalışanı olduğu,bir kısmının banka mevduat müşterisi olduğu,bir kısmının kredi müşterisi olduğu ve davalılar arasında zorunlu dava arkadaşlığının da bulunmadığı ve görülen davada makul ve adil yargılanma süreci yönünden usul ve esasa işlemleri tamamlanmış olan davalılar yönünden asıl ve birleşen dava açısından ... Tic.Ltd.Şti.,...Ltd.Şti, ... Tic.Ltd.Şti, ... yönünden asıl ve birleşen dava yönünden ayrı ayrı reddine, davalılar ...Ltd.Şti,... mirasçıları hakkındaki davanın bu davadan ayrılarak mahkememizin ayrı bir esasına kaydının yapılarak bu davalılar yönünden davanın o dosya üzerinden yürütülmesine," karar verilmiştir.

İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı bankanın alacağının konu edildiği Banka zararının bulunduğu somut uyuşmazlıkta red kararı verilerek müvekkilinin alacağının gözardı edildiğini, 31.08.2012, 18.11.2015 ve 23.01.2017 tarihli bilirkişi kurul raporlarına karşı yapılan 20.03.2017 tarihli yazılı itirazların gözetilmediğini, .... Ltd. Şti.'ye kullandırılan kredi açısından banka zararına dair girişildiği bildirilen İstanbul ...İcra Müdürlüğü ... E. sayılı dosyadan tahsilat yapılamadığı iddiasına mesnet olacak aciz belgesi ibraz edilemediğinden bahisle yanlış sonucun tekrarla beyan edildiğini, heyet tarafından iddia edilen Banka zararının aciz belgesi ile desteklenmesi gerektiğini, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nce verilen 2013/6842 E. ve 2013/9861 K. Sayılı bozma kararı örneği gereği heyet tarafından özellikle dava dışı borçlu firmalar konusunda hesap incelemesi yapılmasının gerektiğini, sunulan Yargıtay 11. Hukuk Dairesi'nin 2007/11458 E. ve 2009/322 sayılı kararında benzer bir yerel mahkeme kararını bozduğunu, Bozma kararı sonrasında yapılan bilirkişi incelemesinde, firma borcu nedeniyle müvekkil banka tarafından ayrılan karşılıklar ile kredi borçlusu firmadan sağlanan tahsilatlara dair belgelerin dosyaya sunularak bu belgeler üzerinde inceleme yapıldığını ve davanın kabulüne karar verildiğini, yine Yargıtay 11.Hukuk Dairesi’nin 2008/8444 E., 2008/11150 sayılı kararıyla ilk derece mahkemesinin kararını bozduğunu, ... Ltd. Şti.'nin yasal takip borçluları arasında olduğunu, cebri icra takibi yapılmasına karşın tahsilat yapılamadığını, Adı geçen firmadan alacağının, %130 temerrüt faiz oranı üzerinden toplam 4.967.730 TL olduğunu, Bu hususu gösterir, bakiye alacağına dair ekstre ve hesaplama örneğinin itiraz dilekçesi ekinde sunulduğunu, yanıltıcı mevduat hareketleri ile gerçekleştirilen dolandırıcılık olayı, davalılar ... Ltd.Şti. adına Pendik Şubesi’nde mevduat hesapları açılması ile başladığını, Kızılay-Ankara Şubesi’nden gönderilen 600 bin TL, 600 milyon TL olarak ... hesabına geçirildiğini, bankanın müfettişlik raporu içeriğini istinaf dilekçesinde belirttiğini, ... Ltd.Şti. firmasının ihracat faaliyeti olmayan bir tabela şirketi olduğunu, belirtilen kredilere ait borçların, bu kez Kartal Şubesi tarafından firmaya kullandırılan 65 milyon ... gibi bir tutarla tasfiye edilmiş olmasının hukuka uygun olmadığını, Davalı ...’in ortağı olduğu ... Tic. Ltd. Şti. ‘ye hiç teminatsız kredi kullandırıldığı, kredinin teminata bağlandığını, teminat açığı bulunması nedeniyle banka zararına yol açıldığının Bilirkişi Raporunda kabul edildiğini, bu zararın belgelendirilmesi gerektiğini, davalıların kusurlu davranışları ile müvekkilinin zararı arasında sebep-sonuç ilişkisi bulunduğunu, davacı bankanın söz konusu kredilendirme işlemlerinin yapıldığı esnada (tasfiye haline girmeden önce) İktisadi Devlet Teşekkülü olduğunu ve Bankanın Genel Müdür, Yönetim Kurulu üyeleri ile her çeşit personelinin 399 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 11. maddesi uyarınca, Banka sermayesi ile diğer kaynaklarını kârlılık ve verimlilik esaslarına göre kullanmak ve değerlendirmek hususunda, gereken gayret ve basireti göstermekle sorumlu olduklarını, tazminata esas teşkil edecek bir zararın belirtilmiş olması gerektiğini, zarar gerçekleşmiş ya da gerçekleşeceği anlaşılmış olmadıkça tazminata hükmedilemeyeceğini, zarar vardır diyebilmek için malvarlığındaki azalmanın mutlaka dava tarihinde gerçekleşmiş olması gerekmeyeceğini, hayat deneylerine göre gelecekte doğacağı kabul edilebilen maddi kayıpların da tazminat talebine esas olabileceğini, bu nedenlerle kararın lehe bozulmasını arz ve talep etmiştir. Davalı ... istinafa cevap dilekçesinde özetle; Görevinden ayrıldığı dönemde Pendik Şubesinde gerçekleşen işlemlerden sorumlu olmadığını, diğer şubelerdeki işlemlerde herhangi bir şekilde yer almadığını, davacının iddialarının belgeye dayanmadığını, zararın oluşumunun belgelenemediğini beyanla ilk derece mahkemesi kararının onanmasına karar verilmesini talep etmiştir.Davalı ... vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; ileri sürülen hususların HMK.353.md. belirtilen sebeplerden hiçbirini ihtiva etmediğini, davalının hesap kartonunun delil olarak kabul edilecekse tümüyle kabul edilmesi gerektiğini, hesap kartonununda takip eden süreçteki kayıtların dikkate alınmadığını, 18.11.2015 tarihli ek bilirkişi raporunun ilgili olan 5. Sayfasına bakıldığında davacının zarar ziyan talebinde bulunmasının mümkün olmadığını, ... Ltd.Şti.'nin münhasıran ortağı olan, bankaya karşı herhangi bir kefilliği bulunmayan davalının anılan şirketin kullandığı kredilerden ötürü her hangi bir sorumluluğunun olmadığını, davacının istinaf yoluna başvurmasının davalı yönünden mesnedi bulunmadığını bu nedenlerle davanın reddini talep etmiştir.

GEREKÇE :Dava, usulsüz işlemler yapılarak banka iç kurallarına aykırı olacak şekilde kredi kullanılması nedeniyle bankanın uğradığı zararın davalılardan tahsili davasıdır.İstinafa gelen uyuşmazlık temelde, davalıların usulsüz ve hileli hareketler ile davalı şirketlere kredi verilmesini sağlayıp sağlamadıkları, banka zararının bulunup bulunmadığı ve zarardan davalıların sorumlu olup olmadıkları noktasındadır.Eldeki asıl ve birleşen davanın dayanağını Emlak Bankası Kartal Şubesinin 23.02.1994 tarihinde Genel Müdürlüğe hitaben yazdığı yazı oluşturmaktadır. Buna göre %95 faiz uygulanması halinde davacı bankanın, 35.627,59 TL faiz ve kur farkı, 23.328,56 TL faiz(%95), 1.399,71 TL KKDF, 1.166,42 TL BSMV, 253.480,75 TL Kanuni Takip Föyü Bakiyesi, 23.328,56 TL faiz(%95) ve 2.252,31 TL BSMV olmak üzere toplam 61.823,08 TL alacak bulunduğu hesaplanmıştır.Dava dilekçesinde de davacı vekili 35.627,59 TL alacağın10.209,01 TL anapara riski, 25.418,58 TL gelir kaybından oluştuğunu beyan etmiştir. Temelinde ise bu alacak esasen davacı Bankanın Kartal şubesi tarafından 28.10.1992 Genel Kredi Sözleşmesi ile ...Tic. Paz. Ltd. Şti.'ye 84.500.000 DEM limitli kredi tahsis edilmesi işleminden kaynaklanmaktadır. Bu kredi sözleşmesine ....San. Ve Tic. Ltd. Şti. ile .... San. Ve Tic. Ltd. Şti. 84.500.000 DEM limitle müteselsil kefil olmuşlardır. Bilirkişi raporlarındaki tespitlere göre, ... Ltd. Şti.'ne şube Müdürü ... bulunduğu Kredi Komitesince 20.10.1992 tarihinde 65 milyon DM lik kredi önerildiği ve onaylanan kredinin ilk dilimi 20.5 Milyon DM karşılığı 105 Milyar TL'si 28.10.1992 tarihinde kullandırılmış, bunun 76.7 Milyar e.TL. ilk kısmı Menkul Kıymetler Müdürlüğüne havale edilerek karşılığında 138 Milyar e.TL lık devlet tahvili alınmış ve bu da krediye teminat olarak işleme konulmuştur. Daha sonra da 02.11.1992 tarihinde 44,5 Milyon DM karşılığı 228 Milyar e.TL. olarak kullandırılmış, bununla da 282 milyar e.TL nominal değerli devlet tahvili satın alınmış, elde edilen bu kaynaklarla Silivri Şubesi nezdindeki ... ve Altıyol Şubesi nezdindeki ... Ltd. Şti. şirketlerine ait toplam 235 Milyar e.TL'lik kredi anaparaları kapatılmıştır. Ceza dosyasında alınan bilirkişi raporunda 333.512,75 TL anapara borcuna karşılık 25/08/1993 tarihinde 317.120,72 TL ve 16.392,02 TL, 07/10/1993 tarihinde 75.460,04 TL ve 15.10.1993 tarihinde 9.945,94 TL tahsilat bulunduğu tespit edilmiştir.Ancak davacı banka tarafından sunulan hesap ekstresine göre ise, 15/10/1993 tarihi itibariyle alacakla ilgili tahsilat 3.132,91 TL, satın alınan gayrimenkul bedeli 49.149,86 TL ve menkul değerlerden nakde dönüşen tahsilat 402.924,39 TL olmak üzere toplam 455.207,18 TL tahsilatın bulunduğu anlaşılmaktadır. Aynı hesap ekstresine göre banka alacağı ise 494.753,81 TL olarak belirtilmiştir. Bu alacaktan yapılan tahsilatlar ve talep konusu yapılmayan 3.919,10 TL KKDF ve BSMV düşüldüğünde 35'627,59 TL bakiye borç kalmaktadır.Bilirkişi heyetince, davacı bankanın alacağına dayanak belge ve hesap özetlerini dosyaya sunamadığı ve iddiaya mesnet olacak risk ve teminat tablosu ve dayanak belgeleri ibraz edilmediğinden ileri sürülen tutarın dayanaksız olduğu gerekçesiyle banka alacağı hesaplanmamış ise de, ceza dosyasında alınan bilirkişi raporunda ... Ltd. Şti.'ne krediyi kullandıran Kartal Şubesi müdürü ... 28/10/1992 ve 02/11/1992 tarihlerinde döviz kredisi olarak kullandırılan 65.000.000,00 ... kredinin dövize endeksli kredi haline getirilmesi ve kullandığı tarihten itibaren bunun sağlanması için banka mensuplarını kullandığı ve şubedeki ve otomasyondaki kayıtları, fişleri değiştirdiği tespit edildiği nazara alındığında davacı Banka'dan belge sunması beklenemez. Bunun yanı sıra davacı bankanın davalı ... Ltd. Şti.'ne 65.000.000,00 ... kredi kullandırdığı sabit olup, davacı banka bu kredinin ödenmediğini ispat yükü altında değildir. Aksine kredi borcunun ödendiğini ispat yükü kredi borçlularındadır.Davacı bankanın ısrarlı itirazlarına rağmen bilirkişi heyetince banka alacağının hesaplanmaması ve somut olaya uygun düşmeyen bilirkişi raporları doğrultusunda, eksik incelemeye dayalı olarak kredi borçlusu ... Ltd. Şti. ve tefrikten sonra eldeki dava dosyasında kalan kefil .... San. Ve Tic. Ltd. Şti. yönünden davanın reddine karar verilmesi isabetli olmamıştır. Her ne kadar ek raporlarda ..., ... Ltd. Şti. ve ...(kefaleti belgelenirse)'in sorumluluklarına ilişkin teminat açığı 84.000,00 TL üzerinden basit bir hesap yapılmış ise de bu hesap eldeki davadaki talep ile uyumlu değildir. Davaya konu olay ile ilgili Kartal 2. Ağır CezA Mahkemesinin 1994/40 esas sayılı dosyada 25/12/1997 tarihinde alınan talimat raporuna istinaden 32 sanığın tamamına atılı tüm suçlardan beraat kararı verilmiş ise de bu karar Yargıtay 5. Ceza Dairesinin 25.06.1998 Tarih, 1998/1912 Esas ve 1998/2764 Karar sayılı ilamı ile, (...) aynı gruba bağlı ....Ltd.Şti.'nin müdahil bankanın Kartal şubesinden 65 milyon DEM'lik kredi talebinde bulunduğu, şube müdürü sanık ... banka yönetim kurulunun öngördüğü şartlara aykırı olarak yeterli teminatları almadan iki ayrı taksit halinde krediyi adı geçen şirkete kullandırmaya başladığını, kur farkı ve faiz alacağından doğan 35.627,59 TL (YTL'ye çevrilmiştir.) tutarındaki banka zararının kapatılmadığı, sanık ... bu şekilde gelişen eyleminin zimmet suçunu oluşturduğu ve sanıklar ... de bu suça iştirak ettikleri gözetilmeden beraat kararı verilmesi, (...) nedeniyle hükmün bu sanıklara ilişkin bölümünün bozulmasına karar verilmiştir. Her ne kadar süreç içerisinde bu sanıklar hakkında ölüm ve ceza zamanaşımı süresinin geçmesi nedenlerine dayalı olarak düşme kararları verilmiş ise de davalılar ... ve ... Ltd. Şti.'nin kullandığı kredi nedeniyle bankayı zarara uğrattıkları sabit hale gelmiştir. Bu davalılar davacı bankaya karşı davalı ... Ltd. Şti.'nin kullandığı krediden dolayı oluşan zarardan haksız fiil hükümlerine göre sorumludurlar. Tefrik kararından sonra eldeki dava dosyasında kalan davalılar davalılar ... davacı bankanın zararından kredi borçlusu ve kefillerle birlikte sorumlu olmalarına rağmen eksik inceleme ile bu davalılar yönünden davanın reddine karar verilmesi isabetli olmamıştır.Mahkemece, alanında uzman bir bankacı bilirkişiden, Yargıtay 5. Ceza Dairesinin 25.06.1998 Tarih, 1998/1912 Esas ve 1998/2764 Karar sayılı bozma ilamındaki kabulü, ceza dosyasında alınan bilirkişi raporu ile müfettiş raporundaki ödeme ve ödeme tarihlerine ilişkin tespitler, davacı banka tarafından sunulan 15/10/1993 tarihli belge ile ... Ltd. Şti.'ye kullandırılan krediye ilişkin genel kredi sözleşmesi ve kefelet sözleşmesi nazara alınarak banka alacağı hesaplattırılarak rapor alınıp asıl ve birleşen davalar yönünden oluşacak duruma göre sonuca gidilmesi gerekir. HMK'nın 355. Maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık ve istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonunda, Mahkemece eksik inceleme ile davanın sonuçlandırılması isabetli görülmemiş ve bu nedenle davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren Mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir.

KARAR :Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ İLE, istinafa konu mahkeme kararının HMK'nın 353(1)a-6 maddesi uyarınca USULDEN KALDIRILMASINA, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,2-Davacı banka harçtan muaf olduğundan bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, 3-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yapılacak yargılama sırasında değerlendirilmesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK'nın 362(1)g maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 24/12/2020

Öne Çıkanlar