İstanbul BİM 5. İDD 2018/3335 E. 2020/2004 K.

29-10-2021

Özeti: Uyuşmazlık kagir ev hakkında İstanbul Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulunca tesis edilen retitüsyon projesi ve röleve projesi onaylama kararlarında yer alan ve cadde ve sokak kesişiminde yer alan yol fazlası kamu alanına açılan kapıdan kaynaklanmaktadır. Gayrimenkul hakkında korunması gerekli kültür varlığı olarak tescilli olduğu aslına uygun olarak restore edilmediği, bu konudaki mevzuata aykırı hareket edildiği, pencerenin kapıya çevrilmesi işlemine usul ve hukuka aykırı olarak izin verildiği ileri sürülerek iptali istenilmiştir. Dosya içeriğindeki bilgi ve belgeler değerlendirildiğinde gerek 1932 tarihli Musakkafat Vergi Tahrir Varakasında rölövede binanın bulunduğu mevki veya sokak veya cadde isminde, dükkan için kapı numarası 6 olarak ayrı giriş bilgisine yer verilmesi ve gerekse bilirkişilerce yapılan tespitler doğrultusunda dükkan kısmında var olması gereken kapının müdahil ve davacının cephe aldığı cadde ve sokak kesişiminde yer alan yol fazlası kamu alanına açıldığı kanaatine varıldığının belirtilmesi karşısında, dava konusu İstanbul Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulunca tesis edilen retitüsyon projesi ve röleve projesi onaylama kararlarında hukuka aykırılık dava konusu işlemlerin iptaline ilişkin ilk derece Mahkemesinin istinaf konusu kararında ise hukuki isabet bulunmamaktadır.

İSTEMİN KONUSU: İstanbul 3. İdare Mahkemesinin 19.07.2018 tarih ve E:2014/380, K:2018/1268 sayılı kararının istinaf yolu ile incelenerek kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:

Dava konusu istem: İstanbul ili, Sarıyer ilçesi, .... Mahallesi, .... Caddesi 64 pafta, 265 ada, 6 numaralı parselde bulunan kagir ev hakkında İstanbul 3 Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulunca tesis edilen 11.09.2012 tarih ve 580 sayılı retitüsyon projesi ve 06.05.2012 tarih 433 sayılı röleve projesi onaylama kararlarının, ilgili gayrimenkul hakkında, Gayrimenkul Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulunun 24.06.1983 gün ve 15175 sayılı kararı ile korunması gerekli kültür varlığı olarak tescilli olduğu, aslına uygun olarak restore edilmediği, bu konudaki mevzuata aykırı hareket edildiği, pencerenin kapıya çevrilmesi işlemine usul ve hukuka aykırı olarak izin verildiği ileri sürülerek iptali istenilmiştir.

İlk derece mahkemesi kararının özeti: İstanbul 3.İdare Mahkemesinin 19.07.2018 tarih ve E:2014/380, K:2018/1268 sayılı kararı ile; " ....Dava konusu tescilli ev aslına uygun restore edilmediği, dava konusu işlemler plan kararlarına ve plan bütününe uygun değildir. " görüş ve kanaatlerine yer verildiği, usulüne uygun olarak taraflara tebliğ edilen bilirkişi raporuna davalı idare ve müdahil tarafından yapılan itirazlar raporu kusurlandırıcak nitelikte görülmemiş, mahkememizce bilirkişi raporu hükme esas alınabilecek nitelikte bulunduğu, bu durumda, bilirkişi raporundan da anlaşılacağı üzere dava konusu yapının özgün halinin ilgili Kurullar tarafından yeterince araştırılmadığı, eksik araştırmaya dayalı olarak restitüsyon ve röleve projelerinin onaylandığı, sonuç olarak da yapının özgün haline uygun bulunmadığı" gerekçesi ile dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

İSTİNAFA BAŞVURAN TARAFLARIN İDDİALARI:

1-(DAVALI İDARE) KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI tarafından; 1932 senesine ait Musakkafat Vergi Tahrir Varakasına göre dükkan girişinin .... Caddesinde olduğu, dava konusu işlemlerin hukuka uygun olduğu öne sürülerek kararın istinaf yolu ile incelenerek kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istenilmektedir.

2- (DAVALI YANINDA) MÜDAHİLLER tarafından; Dava konusu yapının birden fazla girişi bulunduğu, 1932 senesine ait Musakkafat Vergi Tahrir Varakasına göre dükkan girişinin .... Caddesinde olduğu öne sürülerek kararın istinaf yolu ile incelenerek kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMALARI:

DAVACILAR: Savunma verilmemiştir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren İstanbul Bölge İdare Mahkemesi Beşinci İdare Dava Dairesince; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 6545 sayılı Kanunun 19. maddesi ile değişik 45. maddesi uyarınca dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü:

İstinaf başvurusu; İstanbul ili, Sarıyer ilçesi, .... Mahallesi, .... Caddesi 64 pafta, 265 ada, 6 numaralı parselde bulunan kagir ev hakkında İstanbul 3 Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulunca tesis edilen 11.09.2012 tarih ve 580 sayılı retitüsyon projesi ve 06.05.2012 tarih 433 sayılı röleve projesi onaylama kararlarının, ilgili gayrimenkul hakkında, Gayrimenkul Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulunun 24.06.1983 gün ve 15175 sayılı kararı ile korunması gerekli kültür varlığı olarak tescilli olduğu, aslına uygun olarak restore edilmediği, bu konudaki mevzuata aykırı hareket edildiği, pencerenin kapıya çevrilmesi işlemine usul ve hukuka aykırı olarak izin verildiği ileri sürülerek iptali istemiyle açılan davada; dava konusu işlemin iptaline karar veren İstanbul 3. İdare Mahkemesinin 19.07.2018 tarih ve E:2014/380, K:2018/1268 sayılı kararının davalı idare tarafından kaldırılması istemine ilişkindir.

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun "istinaf" başlıklı (Değişik 6545 S.K./19. md.) 45. maddesinin 4. fıkrasında; Bölge idare mahkemesi, ilk derece mahkemesi kararını hukuka uygun bulmadığı takdirde istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verir. Bu hâlde bölge idare mahkemesi işin esası hakkında yeniden bir karar verir." 6. fıkrasında ise, "Bölge idare mahkemelerinin 46 ncı maddeye göre temyize açık olmayan kararları kesindir." hükümleri yer almaktadır.

2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununun 3. maddesinde; kültür varlıkları; "tarih öncesi ve tarihi devirlere ait bilim, kültür, din ve güzel sanatlarla ilgili bulunan veya tarih öncesi ya da tarihi devirlerde sosyal yaşama konu olmuş bilimsel ve kültürel açıdan özgün değer taşıyan yer üstünde, yer altında veya su altındaki bütün taşınır ve taşınmaz varlıklar" olarak tanımlanmış, 6. maddesinde; 19. Yüzyıldan sonra yapılmış olsa bile önem ve özellikleri bakımından Kültür ve Turizm Bakanlığınca korunmalarında gerek görülen taşınmazlar,

korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlıkları arasında sayılmış, 18. maddesinde ise; korunması gerekli taşınmaz kültür varlıklarının gruplandırılması, maliklerinin müracaat tarihinden itibaren üç ay içinde koruma bölge kurulunca yapılacağı, Gruplandırma yapılmadıkça, onarım ve yapı esasları belirlenemeyeceği hükmüne yer verilmiştir.

Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulunun 05.11.1999 günlü, 660 sayılı "Taşınmaz Kültür Varlıklarının Gruplandırılması, Bakım ve Onarımları" başlıklı İlke Kararında" Yapı Grupları:

Yapılar, kendi başlarına bir tarihi ve estetik değer taşımaları ya da kentlerin tarihi kimliğini oluşturan kentsel sitler, sokaklar ve siluetlerin ögeleri olarak iki gruba ayrılmıştır:

1. Grup Yapılar: Toplumun maddi tarihini oluşturan kültür verileri içinde tarihsel, simgesel, anı ve estetik nitelikleriyle korunması zorunlu yapılardır.

2. Grup Yapılar: Kent ve çevre kimliğine katkıda bulunan kültür varlığı niteliğindeki yöresel yaşam biçimini yansıtan yapılardır." hükmüne, "I-MÜDAHALE BİÇİMLERİ

Korunacak yapılara müdahaleler, her yapının kendine özgü koşullarına göre saptanacaktır. ...

2) Onarım

Yapının yaşamını sürdürmeyi amaçlayan, tasarımda, malzemede, strüktürde ve mimari ögelerde değişiklik gerektiren müdahalelerdir. ...

b) Esaslı Onarım (Restorasyon)

Yapının rölöveye dayanan restitüsyon ve / veya restorasyon projeleri ile diğer ilgili belgelerin içerikleri ve ölçekleri koruma kurulunca belirlenen müdahalelerdir. [Sağlamlaştırma (Konsolidasyon), Temizleme (Liberasyon), Bütünleme(Reintegrasyon), Yenileme(Renovasyon), Yeniden Yapma (Rekonstrüksiyon), Taşıma(Moving)].

Projelerin bu ilke kararı ekinde verilen "Rölöve - Restitüsyon - Restorasyon - Proje Hazırlama Esasları" na göre hazırlanmasına, ilan edilmiş turizm alanları ve merkezlerinde yer alan tescilli yapıların, turizm amacıyla kullanılması halinde projelerin, Turizm Bakanlığından görüş alınarak koruma kurulunca karara bağlanmasına,...

Tüm bu uygulamalar için koruma kurulu kararının alınması gerektiği," hükmüne,

II. ESASLI ONARIM İLKELERİ

a) Yapının günümüze ulaşmış sosyo-kültürel ve tarihi kimliğini oluşturan mekansal, biçimsel ve yapısal özellikleri ve çevre içindeki özgün konumu korunacaktır. Bu işlemlerde yapının mevcut fiziksel durumuna göre müdahalenin biçimi ve niteliklerinin koruma kurulunca saptanacağına,

b) Yapıların yıkılmadan korunmaları esastır. Yıkılma tehlikesi arz ettiği (mail-i inhidam) mal sahipleri ya da belediyelerce ileri sürülen yapıların yıkılma kararlarının ancak koruma kurulunca alınabileceğine,

Yıkılacak şekilde tehlike yaratan (mail-i inhidam) korunması gerekli taşınmaz kültür varlıkları belediyeler veya valilikler tarafından boşaltılır. Gerekli fiziki ve güvenlik önlemlerinin ilgili valilik ve belediyesince alındıktan sonra, konunun koruma kuruluna iletilerek alınacak karara göre işlem yapılacağına,

c) Yapıların tarihsel ve sosyo - kültürel değer taşıyan eklerinin korunacağına,

ç) Yeni işlev verilecek yapılarda yapılacak eklerin, niteliği ve korunması gerekli kültür varlığıyla bütünleşmesi, tasarımı yapan mimar tarafından gerektiğinde avan proje niteliğinde hazırlanarak, koruma kurulunun görüşüne sunulacağına,

d) Restorasyon projesine temel olacak restitüsyon çalışmasının sıva raspası, kısmi söküm, sondaj, belgeler üzerinde çalışma ve karşılaştırmalı araştırmalar sonucuna dayalı olarak hazırlanmasına, onarıma başlamadan önce bu çalışmanın yapılması olanaksız ise onarım projesinin onaylanmasından sonra ortaya çıkan yeni veriler ışığında, restorasyon projesi üzerinde tadilat yapılarak yeniden koruma kurulunun onayına sunulmasına,

e) 3386 sayılı Yasa ile değişik 2863 sayılı Yasanın 10. maddesinde belirtilen kamu kurum ve kuruluşlarının mülkiyeti veya idaresinde bulunan tescilli taşınmaz kültür varlıklarının, basit ve esaslı onarım uygulamalarının, koruma kurulu kararı doğrultusunda, kendi sorumluluklarında gerçekleştirilmesine, uygulama sonucuna ilişkin rapor, fotoğraf vb. belgelerin ilgili koruma kuruluna iletilmesine, kurulca uygun görülmeyen basit onarım ve esaslı onarım uygulamalarının yenilenmesine,

f) Kültür Bakanlığınca gerçekleştirilen korunması gerekli taşınmaz kültür varlıklarının onarımları ile kazı alanlarında yapılan onarımlarda uygulamaya başlamadan önce, hazırlanacak rölöve ve restorasyon projeleri için koruma kurulu kararı alınmasına, karar verildi." hükmüne yer verilmiştir.

Uyuşmazlık İstanbul ili, Sarıyer ilçesi, .... Mahallesi, .... Caddesi 64 pafta, 265 ada, 6 numaralı parselde bulunan kagir ev hakkında İstanbul 3 Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulunca tesis edilen 11.09.2012 tarih ve 580 sayılı retitüsyon projesi ve 06.05.2012 tarih 433 sayılı röleve projesi onaylama kararlarında yer alan ve.... Caddesi ile .... Sokak kesişiminde yer alan yol fazlası kamu alanına açılan kapıdan kaynaklanmaktadır.

Dosya içeriğindeki bilgi ve belgeler, yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri ve açıklamalar ile birlikte değerlendirildiğinde; gerek 1932 tarihli Musakkafat Vergi Tahrir Varakasında rölövede binanın bulunduğu mevki veya sokak veya cadde isminde; dükkan için ...., kapı no:6 olarak ayrı giriş bilgisine yer verilmesi ve gerekse bilirkişilerce yapılan tespitler doğrultusunda dükkan kısmında var olması gereken kapının müdahil ve davacının cephe aldığı.... Caddesi ile .... Sokak kesişiminde yer alan yol fazlası kamu alanına açıldığı kanaatine varıldığının belirtilmesi karşısında, dava konusu İstanbul 3 Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulunca tesis edilen 11.09.2012 tarih ve 580 sayılı retitüsyon projesi ve 06.05.2012 tarih 433 sayılı röleve projesi onaylama kararlarında hukuka aykırılık; dava konusu işlemlerin iptaline ilişkin ilk derece Mahkemesinin istinaf konusu kararında ise hukuki isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU:

Açıklanan nedenlerle;

1-2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 4. fıkrası uyarınca İSTİNAF BAŞVURUSUNUNKABULÜNE,

2-İstanbul 3. İdare Mahkemesinin 19.07.2018 tarih ve E:2014/380, K:2018/1268 sayılı kararının KALDIRILMASINA,

3- Aynı kanun maddesi uyarınca davanın REDDİNE,

4-Aşağıda dökümü gösterilen davacı tarafından karşılanan 2.643,10-TL ilk aşama yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına, istinaf safhasında davalı idareler tarafından karşılanan toplam 112,25-TL yargılama giderinin ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen 1.700,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine,

5-İstinaf aşamasında müdahil davalı idareler tarafından karşılanan toplam 5,745.25.TL yargılama giderlerinin davacılardan alınarak müdahil davalılara ödenmesine,

6- İstinaf aşamasında fazladan yatırıldığı görülen 30/10/2018 tarih ve Seri: AB2018 - Sıra:95058 numaralı sayman mutemedi makbuzu ile İstinaf Başvurma Harcı olarak iki kez yatırılan toplam 196,20-TL harcın istemi halinde müdahil davalılara iadesine,

7-492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 13/j maddesi uyarınca davalı idarenin harçtan muaf olması nedeniyle başlangıçta peşin alınmayan 98,10-TL istinaf başvuru harcının davacıdan tahsili için ilk derece mahkemesi tarafından ilgili vergi dairesine müzekkere yazılmasına,

8-Artan posta giderinin mahkemesince istinaf isteminde bulunana iadesine,

9-2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45.maddesinin 6.bendi gereğince kararın taraflara tebliği için dosyanın ait olduğu mahkemesine gönderilmesine,

10-Aynı Kanun maddesi uyarınca kesin olarak 18.11.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Öne Çıkanlar