İzmir BAM 17. H.D. 2021/883 E. 2021/997 K.

16-10-2021

Özeti: Talep, ihtiyati haczin reddi kararının kaldırılması ve ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbir istemine ilişkindir. Davalı taraf, sözleşme gereği edimini yerine getirdiğini, taşınmazı temlik edene teslim ettiğini, aynı zamanda tapuda devir ve tescil işlemlerinin yapıldığını, ayrıca sözleşmenin uzamasına ilgilinin sebebiyet verdiğini savunmuştur. Bu durumda taşınmazın teslim edilip edilmediği, teslim koşullarının oluşup oluşmadığı, teslimin gecikmesinde davacının kusurunun bulunup bulunmadığı, yargılama sonucu ortaya çıkacak bir durum olup bunun sonucu olarak kira tazminatı alacağının mevcudiyeti ve miktarı belirleneceğinden, bu durumda yaklaşık ispat koşulları gerçekleşmediğinden ihtiyati haciz talebi reddedilmiş olup, koşullarda herhangi bir değişiklik ya da yeni bir delil ve belge dosyaya sunulmadığından, ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin mahkeme kararı yerindedir.

DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)

KARAR TARİHİ : 17/06/2021

KARAR YAZIM

TARİHİ: 05/07/2021

İzmir 6.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 18/02/2021 tarih, 2019/602 Esas sayılı ara kararına karşı istinaf yoluna başvurulduğu anlaşılmış olmakla istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilen dosya HMK'nın 353. maddesi uyarınca incelendi.

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:

DAVA: Davacı vekili iddia ve taleplerinde özetle; müvekkili şirket ile dava dışı ... arasında temlik sözleşmesi yapıldığını, ...nin davalı şirket ile gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi düzenlediklerini, ...nin bu sözleşmeden kaynaklanan tüm hak ve alacaklarını müvekkili şirkete devrettiğini, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi gereğince sözleşmeye konu taşınmazın teslim tarihinin 26/04/2018 olmasına rağmen taşınmazın teslim edilmediğini, davalıya ihtarname gönderilerek birikmiş kira bedellerinin talep edildiğini, davalının cevabi ihtarnamesi ile müvekkil şirketi muhattap almayacağını bildirmesi nedeniyle davalı hakkında İZmir 5. İCra Müdürlüğünün 2019/1195 sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi yapıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, itirazın iptali ile takibin devamını talep ettiklerini, öncelikle davalıya ait ... ilçesi, ... Ada, ... Parsel, ... Blok, ... Numaralı bağımsız bölüm üzerine ihtiyati tedbir konulmasını, ayrıca taşınmazın elden çıkarılması ihtimaline binaen ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir.

Mahkemenin 24/09/2019 tarihli ara kararı ile davacı vekilinin ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbir talebi reddedilmiştir.

CEVAP: Davalı vekili savunmalarında özetle; davanın reddini talep etmiştir.

Davacı vekili, bu kez 18/02/2021 tarihli duruşmada ihtiyati haciz taleplerini aynen tekrar ettiklerini beyan etmiştir.

MAHKEMECE:

Uyuşmazlık konusunun takip ve dava konusu edilen alacağın varlığı ve miktarına ilişkin olduğu ve yargılamaya gerektirdiğinden İİK'nun 257.ve devamı maddelerindeki yasal koşullar oluşmadığından talebin reddine karar verilmiştir.

İSTİNAF SEBEPLERİ:

Davacı vekili 08/03/2021 tarihli istinaf dilekçesinde özetle; İİK'nun 257.maddesindeki ihtiyati haciz koşullarının gerçekleştiğini, davalının malvarlığını azalttığını, müvekkilinin haklı çıkması halinde zarar göreceğinden davalının süreci uzatmaya yönelik borca itiraz etmesi ve bu süreç içerisinde malları kaçırma ihtimali bulunduğundan yaklaşık ispat koşulları gerçekleşmiş olması nedeniyle ihtiyati haciz kararı verilmesi gerektiğini, ayrıca davalının ... ili, ... ilçesi, ... Ada, ... Parsel, ... Blok, ... Numaralı bağımsız bölümü elden çıkarması halinde alacaklarını tahsil etmelerini önemli ölçüde zorlaşacağından davalı adına kayıtlı taşınır, taşınmaz mallar üzerine ihtiyati tedbir konulması gerektiğini, bu nedenlerle mahkeme kararının kaldırılarak bozulmasını talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:

Talep, ihtiyati haczin reddi kararının kaldırılması ve ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbir istemine ilişkindir.

Davacı tarafın ihtiyati tedbir talebi mahkemenin 24/09/2019 tarihli ara kararı ile reddedilmiş olup, ara kararın 08/10/2019 tarihinde davacı vekiline tebliğ edilmiş olduğu ancak istinaf yoluna başvurulmadığı anlaşılmaktadır.

Davacı vekili 18/02/2021 tarihli duruşmada ihtiyati haciz taleplerini tekrar ettiklerini beyan ettiğinden mahkemece ihtiyati haciz talebinin koşulları oluşmadığından yukarıda belirtilen gerekçelerle reddine karar verilmiştir.

Davacı vekilinin istinaf ettiği ara kararın 18/02/2021 tarihli ara karar olduğu anlaşılmaktadır. Somut olayda, alacağın gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden kaynaklandığı, sözleşmenin 3.5.maddesinde; dava konusu taşınmazın 26/04/2018 tarihinde alıcıya teslim edileceğinin kararlaştırıldığı, aksi takdirde 30.000,00-TL kira bedeli ödeneceği belirtilmiştir.

Davalı taraf, sözleşme gereği edimini yerine getirdiğini, taşınmazı temlik eden ...na teslim ettiğini, aynı zamanda tapuda devir ve tescil işlemlerinin yapıldığını, ayrıca sözleşmenin uzamasına ...nin sebebiyet verdiğini savunmuştur. Bu durumda taşınmazın teslim edilip edilmediği, teslim koşullarının oluşup oluşmadığı, teslimin gecikmesinde davacının kusurunun bulunup bulunmadığı, yargılama sonucu ortaya çıkacak bir durum olup bunun sonucu olarak kira tazminatı alacağının mevcudiyeti ve miktarı belirleneceğinden; bu durumda yaklaşık ispat koşulları gerçekleşmediğinden ihtiyati haciz talebi reddedilmiş olup, koşullarda herhangi bir değişiklik ya da yeni bir delil ve belge dosyaya sunulmadığından; ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin mahkeme kararı yerinde olup, davacının istinaf başvurusunun HMK'nun 352.maddesi gereğince istinaf yolu caiz olmadığından reddine karar verilmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;

1- İzmir 6.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/602 Esas sayılı ara kararına karşı dosyasında verilen 18/02/2021 tarihli ara kararına karşı davacı vekilinin istinaf kanun yoluna başvurma talebinin 6100 sayılı HMK'nın 341. ve 352/1 maddeleri uyarınca istinaf yolu caiz olmadığından REDDİNE,

2-İstinaf kanun yoluna başvuran tarafından alınması gereken 59,30- TL istinaf harcı alındığından ve yeterli olduğundan, yeniden harç tahsiline yer olmadığına,

3-İstinaf başvuru masraflarının verilecek esas hüküm ile birlikte nazara alınmasına,

Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK'nın 362/1-f maddesi gereğince oy birliği ile kesin olarak karar verildi. 17/06/2021

Öne Çıkanlar