Konya BAM 3. H.D. 2021/1143 E. 2021/1119 K.

21-10-2021

Özeti: Mahkeme kararına karşı davacı vekili tarafından istinaf talebinde bulunulmuş ise de davacı vekili tarafından davadan feragat edildiğine dair dilekçe gönderildiği, davalı vekili tarafından dilekçe ile de davadan feragat edildiğine dair dilekçe gönderildiği, taraflarca vekalet ücreti ve yargılama gideri taleplerinin bulunmadığı dilekçelerden anlaşılmıştır. İstinaf aşamasında feragatin mümkün olup olmadığı, feragat halinde BAM hukuk dairesi tarafından ne şekilde işlem yapılıp karar verilebileceğini belirleyebilmek için Hukuk Muhakemeleri Kanunundaki feragata ilişkin kurallar ile, bölge adliye mahkemesince verilebilecek kararlarla ilgili hükümler bir bütün olarak değerlendirilmelidir. Davadan feragat Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun ilgili maddeleri gereğince kesin hüküm sonucu doğuracağından davacı vekili tarafından istinaf aşamasında davadan feragatı nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiği kabul edilmiştir. İlk derece mahkemesi kararının Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun ilgili maddesi uyarınca kaldırılarak davanın esası hakkında davanın feragat nedeniyle reddine dair hüküm kurulması gerekmektedir.

Yukarıda bilgileri yazılı mahkemece verilen karara ilişkin istinaf talebi üzerine mahkemece dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiğinden yapılan ön inceleme ve incelemeyle heyete tevdi olunan dosyanın gereği görüşülüp aşağıdaki karar verilmiştir.

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:

Mahkeme kararına karşı davacı vekili tarafından istinaf talebinde bulunulmuş ise de davacı vekili tarafından davadan feragat edildiğine dair 23/08/2021 havale tarihli dilekçe gönderildiği, davalı vekili tarafından 16/06/2021 havale tarihli dilekçe ile de davadan feragat edildiğine dair dilekçe gönderildiği, taraflarca vekalet ücreti ve yargılama gideri taleplerinin bulunmadığı dilekçelerden anlaşılmıştır.

İstinaf aşamasında feragatin mümkün olup olmadığı, feragat halinde BAM hukuk dairesi tarafından ne şekilde işlem yapılıp karar verilebileceğini belirleyebilmek için HMK'daki feragata ilişkin kurallar ile, bölge adliye mahkemesince verilebilecek kararlarla ilgili hükümler bir bütün olarak değerlendirilmelidir.

Davaya son veren taraf işlemi olan feragat, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir. (HMK 307/1) Feragat dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır (HKM 309/1) Feragatın hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. (HMK 309/2) kısmen feragatda, feragat edilen kısmın, dilekçede yahut tutanakta açıkça gösterilmesi gerekir. (HMK 309/3) Feragat, kayıtsız ve şartsız olmalıdır. (HMK 309/4) Feragat, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir. (HMK 310/1) Feragat kesin hüküm gibi sonuç doğurur. İrade bozukluğu hallerinde feragatın iptali istenebilir. (HMK 311/1) Feragat beyanında bulunan taraf, davada aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerini ödemeye mahkum edilir. Feragat, talep sonucunun sadece bir kısmına ilişkin ise yargılama giderlerine mahkumiyet, ona göre belirlenir. (HMK 312/1) Hükmün kesinleşmesinden önce davadan feragat, davayı kabul veya sulh halinde, hakim dosya üzerinden bu konuda ek karar verir. Taraflarca kanun yoluna başvurulmuş olsa dahi sırf bu nedenlerle dosya istinaf veya temyiz incelemesine gönderilmez. (Yön.215/1)

HUMK'nun yürürlükte olduğu dönemde verilen 11.04.1940 gün ve 70 sayılı içtihatları birleştirme kararında mahkeme, davadan el çektiğinden, karar ortada olduğu müddetçe, dosyayı ele alıp, feragat nedeniyle bir karar veremeyeceği belirtilmiş ve sonrası yargısal uygulamalar ve Yargıtay kararları da bu yönde ise de HMK hükümlerine göre bu karar konusuz kalmıştır. Çünkü HMK 310.maddede feragat ve kabulün hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabileceği düzenlenmiştir. Bu maddenin HUMK'da karşılığı bulunmadığından yeni bir kuraldır. Bu kural ile feragatın hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabileceği belirtildiğine göre mahkemenin de buna göre karar kesinleşinceye kadar karar vermesi mümkündür. Bu hüküm mevcut iken mahkemenin artık feragata dayalı karar verilemeyeceğini düşünmek bu yeni kuralın varlığına aykırıdır. Bu nedenle içtihadı birleştirme kararına aykırı olsa da yeni hüküm olan HMK 314.maddeye uygun bu yerine getirilebilmesi için önceki kararın istinaf ya da temyiz yoluyla kaldırılması gerektiğinden söz etmek yasanın amacına aykırı bir yükümlülüğün taraflara yükletilmesi anlamına gelir ki usul ekonomisine aykırı bir yorum olacaktır.

Taraf vekillerinin vekaletnamelerinin incelenmesinde davacılar vekilinin vekaletnamesinde davadan ve kanun yollarından feragate yetkisinin olduğu anlaşılmıştır.

Davadan feragat HMK'nın 309 ve 311 maddeleri gereğince kesin hüküm sonucu doğuracağından davacı vekili tarafından istinaf aşamasında davadan feragatı nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiği kabul edilmiş, ilk derece mahkemesi kararının HMK'nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca kaldırılarak davanın esası hakkında (davanın feragat nedeniyle reddine dair) aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M / Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:

1-Davacı vekilinin istinaf aşamasında davadan feragatı nedeniyle Konya .. Asliye Ticaret Mahkemesinin .... Esas .... Karar sayılı kararının HMK'nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,

2-Ana dava ve birleşen davanın davacının vaki FERAGATI NEDENİYLE REDDİNE,

İlk Derece Yargılaması Yönünden;

3-Ana dava ve birleşen davada alınması gereken harçlar yeterli olduğundan yeniden harç alınmasına yer olmadığına,

4-Davacı tarafça ana dava ve birleşen dava yönünden yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,

5-Vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,

6-Artan gider avansı olması halinde HMK 333. Maddesi gereğince karar kesinleştiğinde yatıranlara iadesine,

İstinaf Yargılaması Yönünden;

7-İstinaf eden davacı tarafından yatırılan, başvurma harcı dışında kalan, istinaf karar harçlarının talep halinde davacıya iadesine,

8-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,

9-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,

Dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK'nun 361 maddesi gereğince kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren İKİ HAFTA içinde temyiz yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi. 07/09/2021

Öne Çıkanlar