Şoför Olan İşçiye Hız Nedeniyle 3 Defa Trafik Cezası Verilmesi - İş Güvenliğini Tehlikeye Düşürme - Haklı Fesih - Fazla Mesai - Çalışma Şeklinin Açık ve Net Olarak Belirlenmesi Gerektiği

28-02-2021

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi

Esas: 2014/2678

Karar: 2014/28723

Tarih: 22/10/2014

Davacı İsteminin Özeti:

Davacı vekili, müvekkilinin davalı iş ortaklığında şoför olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin haksız feshedildiğini iddia ederek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla çalışma ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti ve hafta tatili ücreti alacaklarının tahsilini istemiştir.

Davalı Cevabının Özeti:

Davalılar ayrı ayrı davacının taleplerinin yerinde olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

Mahkeme Kararının Özeti:

Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacı işçinin iş sözleşmesinin haksız feshedildiği, diğer taleplerine ilişkin alacakları da bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Temyiz:

Kararı davalı S. A. Minibüs İşletmesi vekili temyiz etmiştir.

Gerekçe:

1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalı S. A. Minibüs İşletmesi vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.

2-Davacının iş sözleşmesinin haklı sebeple feshedilip feshedilmediği taraflar arasında uyuşmazlık konusudur. Öncelikle davacı işçinin kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanabilmesi için iş sözleşmesinin 4857 sayılı İş Kanunu’nun 25. maddesinin II. bendinde sayılan sebeplerden biriyle feshedilmemiş olması gereklidir.

4857 sayılı Kanun’un 25. maddesinin II. bendinin “ı” alt bendine göre, “İşçinin kendi isteği veya savsaması yüzünden işin güvenliğini tehlikeye düşürmesi, işyerinin malı olan veya malı olmayıp da eli altında bulunan makineleri, tesisatı veya başka eşya ve maddeleri otuz günlük ücretinin tutarıyla ödeyemeyecek derecede hasara ve kayba uğratması” işveren açısından haklı neden sayılmıştır.

Somut olayda davacının şoför olarak çalıştığı ve işçileri çalışma yerine getirip götürdüğü anlaşılmaktadır. Davacıya değişik tarihlerde servis aracıyla üç defa aşırı hızdan trafik cezası uygulanmıştır. Davacının yaptığı davranış iş güvenliğini tehlikeye sokacak nitelikte olup işveren açısından haklı sebep bulunmaktadır. Bu itibarla iş sözleşmesinin haklı sebeple feshedildiğinin kabulü ile davacının kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin reddi gerekirken bunun yapılmaması hatalıdır.

3-Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı ve fazla çalışmanın ispatı bağlamında fazla çalışma ücretinin hesaplanması konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.

Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği kabul edilmelidir.

Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda şahit beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.

İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazı kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazı kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile ispatlaması gerekir.

İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda, ihtirazı kayıt ileri sürülmemesi, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.

Somut olayda; davacının çalışma şekli tereddüte yer vermeyecek şekilde netleştirilmemiştir. Önce bu yapılmalı akabinde davacının fazla çalışma ücreti alacağı değerlendirilmelidir.

Sonuç:

Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 22.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Öne Çıkanlar