Tasarrufun İptali - Haciz Tutanağının Olmaması

01-05-2021

ANKARA BAM 16. HUKUK DAİRESİ

Esas Numarası: 2020/829

Karar Numarası: 2021/121

Karar Tarihi: 22.01.2021

Özeti: Dava, tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde ve özellikle, davacı tarafından, davalının bilinen ve takip talebinde davacı tarafından bildirilen adresinde yapılan bir haciz tutanağı sunulmadığı gibi Mahkemece verilen kesin süre içerisinde ve Dairemizce yapılan inceleme tarihine kadar da bu eksikliğin giderilmediği anlaşıldığından yazılı şekilde hüküm tesisinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

MAHKEMESİ : ÇUBUK ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

DAVANIN KONUSU : Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı)

Çubuk Asliye Hukuk Mahkemesinin 11/12/2019 tarihli, 2019/219 Esas, 2019/738 Karar sayılı kararına karşı istinaf başvurusunda bulunulmuş olmakla dosya incelendi.

KARAR

Davacı, davalı ile arasında akdedilen sözleşmeler gereği, davalıya taksitli kredi hesapları ve kredi kartı tahsis edildiğini ve kullandırıldığını, söz konusu krediler ve kredi kartı borçlarının süresinde ödenmemesi nedeniyle davalıya ihtarnameler keşide edildiğini ve davalı aleyhine Ankara 30. İcra Müdürlüğünün 2016/11918 esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının maaşından kesinti yapılmak istenilmişse de Çubuk İcra Müdürlüğünün 2018/2892 esas sayılı dosyasından kesinti yapıldığının ortaya çıktığını, davalının hakkında yapılacak icra takiplerini engellemek amacıyla diğer davalı ..... .....'u alacaklı gibi gösterdiğini, davalının SGK'lı olarak çalışmaya başlar başlamaz işbu takibe dayanak senedin ortaya çıktığını, maaş haczi dışında herhangi bir işlem yapılmamasının işlemin muvazaalı olduğunun göstergesi olduğunu, işveren ile alacaklının soy isimlerinin aynı olduğunu, davalı ..... .....'un alacağının muvazaalı olduğunun tespiti ile başlattıkları icra takibinin ilk sıraya alınmasına karar verilmesini talep etmiştir.

Mahkemece, Ankara 30. İcra Dairesinin 2016/11918 Esas sayılı dosyasında 24/05/2017 tarihinde yapılan hacizde, davalının adreste bulunmadığının tutanak altına alındığı, tutanağın borçlunun bilinen tüm adreslerine gidilmeden düzenlendiği anlaşıldığından, HGK 2011/13-304 Esas 2011/438 Karar nolu kararı 17 HD 2007/4353 Esas 2007/3158 karar nolu kararı da konu ile birlikte değerlendirildiğinde, haciz tutanağının İİK 105/2 anlamında aciz belgesi sayılamayacağı, aciz belgesinin davanın her aşamasında sunulabileceği, davacı yana borçlunun kayıp bulunamıyor veya sürekli adres değiştirmiş olma hali saklı kalmak üzere, diğer adreslerinde yapılmış hacizlerde borca yeter haczi kabil mal bulunamadığını gösterir haciz tutanaklarını ya da icra dairesince düzenlenmiş geçici aciz belgesini ibraz etmesi için ihtarlı kesin süre verilmesine rağmen gereği yerine getirilmediğinden davanın ön şart yokluğu nedeniyle reddine dair karar verilmiştir.

Davacı, dava dilekçesini tekrarla, borçlu Adem Çağlayan tüm alacaklılarını zarara uğratmak kastıyla diğer davalı ..... ..... ile gerçek iradelerini yansıtmayan, muvazaalı bir şekilde her zaman hazırlanması mümkün olan 10/09/2018 düzenleme tarihli ve 15/11/2018 ödeme tarihli 90.000,00 tutarında bir adet bono imzalanmış olduğu, neticesinde alacaklıları zarara uğratmak kastı ile iş bu muvazaalı işlemin yapıldığını, davaya konu olayla ilgili benzer kararların bulunduğunu, yerel mahkemenin kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek istinaf başvurusunda bulunmuştur.

Dava, tasarrufun iptali istemine ilişkindir.

Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde ve özellikle, davacı tarafından, davalının bilinen ve takip talebinde davacı tarafından bildirilen adresinde yapılan bir haciz tutanağı sunulmadığı gibi Mahkemece verilen kesin süre içerisinde ve Dairemizce yapılan inceleme tarihine kadar da bu eksikliğin giderilmediği anlaşıldığından yazılı şekilde hüküm tesisinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

Hâl böyle olunca Mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık olmadığından davacının istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1-b-1.maddesi uyarınca esastan reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir .

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle,

1-Çubuk Asliye Hukuk Mahkemesinin 11/12/2019 tarihli, 2019/219 Esas, 2019/738 Karar sayılı kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan davacının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nin 353/1-b-1 bendi uyarınca ESASTAN REDDİNE,

2-Alınması gereken 59,30 TL istinaf harcından peşin alınan 697,48 TL harcın mahsubu ile artan bakiye 638,18 TL harcın istem halinde davacıya iadesine,

3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,

4-Karar kesinleştiğinden kullanılmayan gider avansının 6100 sayılı HMK’nin 333. maddesi uyarınca talep halinde ilgilisine iadesine,

5-6100 sayılı HMK'nin 359/3. maddesi uyarınca Dairemizin kararının tebliği ve harç tahsil işlemlerinin ilk derece Mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,

Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde 6100 sayılı HMK'nin 6763 sayılı Kanun ile değişik 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 22.01.2021

Öne Çıkanlar