Yargıtay 12. C.D. 2021/4321 E. 2021/5661 K.

09-10-2021

ÖZET: 5237 sayılı TCK'nın 53/6. maddesinde, belli bir meslek veya sanatın ya da trafik düzeninin gerektirdiği dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırılık dolayısıyla işlenen taksirli suçtan mahkumiyet hâlinde, üç aydan az ve üç yıldan fazla olmamak üzere, bu meslek veya sanatın icrasının yasaklanmasına ya da sürücü belgesinin geri alınmasına karar verilebileceğinin düzenlendiği; dosya içerisinde yer alan sürücü belgesi bilgilerine göre sanığın aynı belge numarası altında B, B1, F, M sınıfı sürücü belgesinin bulunduğu, sanığın suça konu kazayı otobüs ile yaptığı ve suça konu otobüsü kullanabilmesi için 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve ilgili Yönetmelik hükümlerine göre D sınıfı sürücü belgesinin bulunması gerektiği, bu suretle sanığın yetersiz sürücü belgesi ile otobüs kullanması sebebiyle idari para cezası tutanağı tanzim edildiği anlaşılmakla, somut olayda kazayı otobüs ile yapan sanığın, otobüs kullanmak için gerekli olan D sınıfı ehliyetinin bulunmadığı ve bu nedenle TCK'nın 53/6. maddesindeki güvenlik tedbirinin uygulanamayacağı gözetilmeden, sanığın sürücü belgesinin geri alınmasına karar verilmesi kanuna aykırıdır.

 

Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hükme yönelik, Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda, ilk derece mahkemesi tarafından kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik “istinaf başvurularının esastan reddine” ilişkin 24.03.2021 tarihli, 2021/747 Esas, 2021/743 Karar sayılı hüküm sanık müdafii ile katılanlar vekili tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:

24 Aralık 2017 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 100. maddesi ile CMK'nın 299. maddesinde yapılan değişiklik neticesinde, her ne kadar sanık müdafii duruşmalı temyiz isteminde bulunmuş ise de, duruşma açılmaksızın, dosya üzerinden yapılan incelemede;

Olay günü sanığın sevk ve idaresindeki otobüs ile, hız sınırının 50 km olduğu meskun mahalde, iki yönlü, virajlı ve toplamda 6.1 metre genişliğindeki cadde üzerinde seyirle geldiği ışıksız "T" kavşak mahallinde, yolun sağından yan yana yürüyen yayalara, yolun sağ kısmında ve 1.5 metre yol içerisinde, aracının ön sağı ile çarpması neticesinde bir yayanın 25.3 metre ilerideki ağaçlık bölgeye düştüğü, otobüsün 31.8 metre ilerledikten sonra fren yapıp zeminde 31.8 metre fren izi bırakarak geri manevra ile durduğu, olay sonucunda bir yayanın öldüğü, sanıktan şikayetçi olan bir yayanın ise basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde yaralandığı; hükme esas alınan ve oluşa uygun düşen bilirkişi raporlarında da belirtildiği üzere, sevk ve idaresindeki otobüs ile gündüz vakti meskun mahalde seyrederken yola gereken dikkatini vermeyen ve seyrine göre yolun sağından kaplama içerisinde görülebilir şekilde yürümekte olan yayalara tehlikeli şekilde yaklaşıp sağ şeritte yol kenarına yakın vaziyette önlemsizce ve tedbirsizce çarpan, bu suretle asli kusurlu eylemi ile kazaya sebebiyet verdiği tespit edilen sanık hakkında, ölen ve yaralanan kişi sayısı ile yaralanmanın niteliği de gözetildiğinde, TCK'nın 85. maddesinin 2. fıkrası gereğince tayin edilen temel ceza miktarında isabetsizlik bulunmadığından tebliğnamedeki bozma öneren görüşe iştirak edilmemiştir.

Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafii ile katılanlar vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine; ancak;

5237 sayılı TCK'nın 53/6. maddesinde, belli bir meslek veya sanatın ya da trafik düzeninin gerektirdiği dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırılık dolayısıyla işlenen taksirli suçtan mahkumiyet hâlinde, üç aydan az ve üç yıldan fazla olmamak üzere, bu meslek veya sanatın icrasının yasaklanmasına ya da sürücü belgesinin geri alınmasına karar verilebileceğinin düzenlendiği; dosya içerisinde yer alan sürücü belgesi bilgilerine göre sanığın aynı belge numarası altında B, B1, F, M sınıfı sürücü belgesinin bulunduğu, sanığın suça konu kazayı otobüs ile yaptığı ve suça konu otobüsü kullanabilmesi için 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve ilgili Yönetmelik hükümlerine göre D sınıfı sürücü belgesinin bulunması gerektiği, bu suretle sanığın yetersiz sürücü belgesi ile otobüs kullanması sebebiyle idari para cezası tutanağı tanzim edildiği anlaşılmakla, somut olayda kazayı otobüs ile yapan sanığın, otobüs kullanmak için gerekli olan D sınıfı ehliyetinin bulunmadığı ve bu nedenle TCK'nın 53/6. maddesindeki güvenlik tedbirinin uygulanamayacağı gözetilmeden, sanığın sürücü belgesinin geri alınmasına karar verilmesi;

Kanuna aykırı olup, sanık müdafii ile katılanlar vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5271 sayılı CMK'nın 303/1. maddesi gereğince BOZULMASINA; ancak yeniden yargılama yapmayı gerektirmeyen bu hususun aynı madde uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hükmün TCK'nın 53/6. maddesinin uygulandığı bölümünün hükümden çıkarılması suretiyle, sair yönleri usul ve Kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK, Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin 24.03.2021 tarihli ve 2021/747 Esas, 2021/743 Karar sayılı kararına karşı yapılan temyiz isteminin isteme aykırı olarak 5271 sayılı CMK'nın 302/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE; 5271 sayılı CMK'nın 7165 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 8. maddesi ile değişik 304/1. maddesi uyarınca, dosyanın gereği için Ereğli (Konya) Ağır Ceza Mahkemesine; kararın bir örneğinin de Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesine iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına GÖNDERİLMESİNE, 08.07.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Öne Çıkanlar